Bir bayram sabahı…
Pencerenin kenarından dışarıdaki çocukları izliyorum. Bir neşe var, bir heyecan var, bir umut var gözlerinden okuduğum. Tasasız ve dertsiz bir iklime kucak açmış gibi durmadan koşuyorlar. Belki dışarıdan gözüken onların şeker toplaması, ancak iç âlemlerinin farklı ufuklarla meşgul olduğu şüphesiz. Bu hallerini görünce gönül nağmesinden bu satırlar akıverip gidiyor.
Nazar değmesin temiz ufuklu yavrularımıza
Kâinatın en temiz ve masum yüzlü canlarımıza
İlelebet artsın tükenip bitmesin umutları
Yarınlara açılan bütün güzel pencerelere
Yaz aylarından bir gün…
Yamuk yumuk parke taşlarıyla örülmüş dar bir yolda yürürken aniden ilgimi çeken bir şey oluyor. Yazın kavurucu o sıcağında birkaç metrekarelik gölgeye sığınmış iki küçük çocuk. Muhtemelen okulunda öğretmenini pür dikkat dinliyordur diye evinde hayallere kapılmış anne ve babaların çocukları. Elinde sigaradan daha büyük sonradan sarılmış bir şey var. Yaklaşıyorum yanlarına, soruyorum ahvallerini, kırmadan ürkütmeden. Ondan bir yudum ciğerinin en derinine çekerek uyuşuk ve ümitsiz bir ses tonuyla bana cevap veriyor. “C vitaminidir bu c vitamini, sen bırak bizi işine bak.’’ diyerek ne yaptığını bilmezcesine beni oradan göndermeye çalışıyor. Doğrusu yaptığı davranışından bir haber ve bilinçsiz. Kalbim dağlanıyor, yüreğim parçalanıyor, ancak o an için elden de gelen hiçbir şey yok. Bir kez daha dökülüveriyor dilimden kırık dökük olsa da şu cümleler;
Bitmek bilmez bir emekle yetiştirdiğimiz
Canımızı ortaya koyarak fedakârlıkta bulunduğumuz
Solmasın umutları kırılıp dökülmesin
Nazenin yavrularımız ciğerparelerimiz
Yürekten inanarak ve haykırarak şunu söylüyorum. Bizim yavrularımızın tükenmez bir pozitif enerjisi var. Meryemlerin, Gülsümlerin, Harunların, Gülsenaların, Osmanların ve burada adına sayamayacağımız bütün dünya çocuklarının bu enerjisi dünyadaki bütün kötülüklerle mücadele edebilecek büyüklüktedir. Biz bu köşemizde yenilenebilir enerji sistemlerini anlatmaya çalışsak bile hepsinden kıymetli bir enerji çeşidi daha var. Bu enerjinin ismi yenilenebilir çocuk enerjisidir. Dünyadaki en ucuz ve en kıymetli temiz enerji çeşididir. İstediğimiz her an yenilenebilen bir özelliğe sahip bu enerji. Bir bu enerjiye iyilik katarsak yenilenecek olan hep iyilik olacak ve toplum iyiliklerle dolup taşacak. Şayet kötülükle beslersek o vakit toplumumuzda sürekli kötülük üretecek ve toplumumuzu çekilmez bir hale getirecek.
Biz bu enerjiye sahip çıkalım. Ona emek vererek doğru şekilde büyütelim. Bizim şuan ki fikrimiz ve davranışlarımız çocuğumuzun gelecekteki davranışlarının temelini teşkil ediyor. Bu çocukların ilk eğitimleri bizimle başlıyor. Bazen bir gülümsemeyle, bazen de kızgın bir suratla şekilleniyor ruh dünyaları. Kısacası ilk adım biziz yani anne ve babalar. Çocuklarımızın ruh dünyasına atacağımız kötü tohumlar gelecekte başta çocuğumuzun kendi ailesine ve daha sonra topluma pimi çekilmiş bir el bombasına dönüşmüş olur. Burada yazılıp söylenilecek o kadar kötü örnek ve davranış var ki burada ifade etmekten hicap duyuyorum. Ne olur kıymetli okuyucular kıymetli değerlerle dolu olan bu toplumu, yetiştireceğimiz kötü bireylerle kirletmeyelim. Allah katında vebali çok ama çok büyüktür. Peygamber efendimiz (s.a.v.) bir gülümsemenin sadaka olduğunu yüzlerce sene önce belirtmiş. Bizler de bir gülümsemenin, insanların birbirlerini öldürmelerine engel olabilecek kabiliyette olduğunu bu zamanda daha iyi anlamaya başlıyoruz. Bu gülümsemenin daha nice faydasını burada saymak mümkündür. Ne olur Yenilenebilen “Pozitif Çocuk” enerjisini önemseyelim. Ona, hepimiz başta aile ve daha sonrasında toplum olarak sahip çıkmamız gerekir. Aksi takdirde bumerang gibi dönüp dolaşıp bizi vurur.
Çocuklarımızın ümit ve hayallerini yitirmemesi dileğiyle…
Herkese bol enerjili günler diliyorum.