Yaz sezonunun ortasına doğru zamanın akıp gittiği bu günlerde tarımsal ürünlerin piyasa fiyatı ve pazarının iyi olmaması nedeni ile yorgun olan çiftçinin yoğunluğuna bir kat daha yorgunluk yüklemiştir.
Tarımsal üretim yapan üreticilerimiz bir türlü istediği rahatlığa kavuşamıyor.
Ürün rekoltesinin iyi olduğu yıllarda fiyatlar düşük oluyor, fiyatların iyi olduğu yıllarda ise bu sefer rekolte düşük oluyor, üretici bir türlü rahata kavuşamıyor.
Tarımsal üretim yapan çiftçi doğa koşulları ile mücadele, piyasa şartları , pazar fiyatları derken 3 yada 4 yılda bir ancak kazanabiliyor maalesef.
Fiyat istikrarının olmaması, tarımsal üretim girdilerin sürekli olarak artması, buna karşılık etkili çözümlerin bulunamaması, üreticiyi çok zor duruma koyuyor.
Bin bir türlü emekle üretim yapan ve zor bela kırsalda tutunmaya çalışan üreticiler artık var olan dayanma gücünü kaybetmek üzerdir.
Üretici tarımsal üretim yaparken önünü görmek istiyor, üretmek istediği ürününü ne kadara satacağını, satıp satamayacağını ve kime nereye satacağını önceden pazara açısından endişeye yer vermeyecek şekilde bilmelidir.
Üretici önünü görmelidir ki ona göre hazırlıklarını yapacak, ona göre ekeceği ürününü seçecektir.
Üretilen ürünlerin pazarda tüccarın insafına bırakılmayacak politikalar geliştirilmelidir.
Tarımsal üretimde, Üretim girdileri ekonomik eşiği zorlamayacak, ekonomik eşiği geçmeyecek, çiftçinin zarar etmeyeceği şekilde üretim girdilerinin dengelenmesi sağlanmalıdır..
Bakın Ortalama iki ay sonra yeni ekim dönemi başlayacak ama daha şimdiden akar yakıt ve gübre fiyatları kımıldamaya başladı yukarı doğru evrilmeye başlandı, başta akaryakıt olmak üzere, gübrede, tohumda ve diğer tarımsal girdilerin fiyatları şimdiden yükselmeye başladı, peki ne odluda bu girdiler yükselmeye başladı, Yaz aylarının ilk tarımsal ürünleri olan hububatta bir yükselme olmadı, üretici buğdayda arpada istediği fiyatı alamadı, bırak istediği fiyatı alması hatta ve hatta fiyatlar geriledi, , hububatta Pazar fiyatı şu anda açıklanan baş fiyatın altında seyrediyor, peki durum böyle ilken üretici nasıl tarımsal üretim yapacak, ne oldu da şimdi tohum, gübre ve mazot fiyatları yükselişe geçti çiftçinin ürün fiyatı gerilerken , pazarı daralırken, nasıl oluyor da girdiler yükseliyor, şimdi iki ay sona üretici hangi para ile hangi moral ile, nasıl bir şevkle üretim yapacak, bu durumda diyebilirimiz aracılar kazanıyor, marketlerde, pazarda onun için raf fiyatları ile tarla fiyatı arasında fiyatların artış sebebi aracılardır, Aracılar kazanıyor, o zaman tohum Gübre ve mazot neden yükselme oluyor, neden kimse buna el atıp çiftçiye yardımcı olmuyor, işte yeni bir tarımsal ekim dönemi yaklaşırken mutlaka üreticiye yardımcı olacak çalışmalar yapılmalı, üreticiye destek olunmalı , çünkü artık kırsalda çiftçi tutmak imkansız hale gelmiş , köylerde kimse kalmıyor neden ? çünkü artık çiftçi geçimini sağlayamıyor eskiden 100 dekar arazisi olan bir çiftçi geçimini çok kolay bir şekilde yapabilirken bu gün çiftçi 100 dekarlık geliri ile bir aylık geçimini sağlayamıyor,.
Sayın yetkililer ! gelin buna bir çözüm bulalım , çiftçinin kırsalda kalmaya devam etmesi, üretim yapması için ikna edelim, çiftçinin yaş ortalaması olmuş 56 artık, genç nüfus tarımsal üretim yapmıyor herkes tarımsal üretimden kaçıyor buda gelecekte yeterli, sağlıklı gıda erişimi için ciddi riskler oluşturuyor.
İşte yapamaya çalıştığım bütün bu açıklamalar neticesinde anlaşılıyor ki çiftçinin mutlaka desteklenmesi lazım, üretmesi lazım, üretmeye devam etmesi ve devamlılığın sağlanması lazım çünkü çiftçi üretmezse tarladan bir bin emek ve alın teri ile üretilen, akşam sofralarımıza gelen gıdaların , sabah kavatlıda yediğimiz türlü türlü yiyecekler, aklına gelecek her türlü gıdalara ulaşmak çok daha zor olacak, bu ürünlerin nasıl üretildiğini, hangi emeklerle , hangi koşullarda, hangi zorluklarla bin bir emekle nerden üretildiğini bilmezsek çiftçiyi üreticiyi baş tacı etmezsek, koruyup kollamazsak bu saydığımız gıdalardan, yemeklerden rahat yiyemeyiz, ulaşamayız yada çok daha zor ulaşırız, çok daha pahalı ulaşırız.
Tarımsal üretimde ülkemizin toprak yapısı, tarımsal üreten çeşitliliği son derce elverişli zengin bir profile sahip olup, 4 mevsim farklı iklimlerin olduğu, yeterli coğrafi bölgelere sahip ve buna bağlı olarak çok çeşitli mikro klimalara sahip olan, buna bağlı olarak son derce zengin bitki örtüsüne sahip ve gıdamızı oluşturan ürün çeşidi yetiştiriciliği için gerekli şartları olan bir toprak ve coğrafi yapıya sahip bir ülkedir.
Ürün pazarı açısından da bakacak olursak Ülkemiz bulunduğu Konumu itibarı ile Dünya pazarı için geçiş güzergahı olan, merkezi bir yerde ve Dünya pazarına çok rahat ulaşabilecek stratejik merkezi bir konuma sahiptir
Eğer biz üretmezsek yerimize başkası üretirse daha pahalı ve daha zor ulaşırız sağlıklı ve güvenli gıdaya, başkası üretirse bize istediğimizi, istediği zaman vermeyecektir, başkası üretirse bize hesabına geldiği kadarı ve geldiği şekilde kendileri lütfederse verir bu gıdaları, bu gıdaların sağlıklı güvenli ve yeterli olarak soframıza kadar gelmesini istiyorsak her kesimden, sanayicisinden tutun turizimcisine, holding sahibine , tekstilcisine kadar akla gelebilecek her sektörün tarımsal üretimi desteklemesi lazım, arazilerimizi korumak çiftçilerimizi korumak için elimizden gelecek her şeyi yapmamız gerekiyor.
Sonuç olarak emek veren üreten emektar çiftçimiz Yaklaşık bir ay sonra açıklanacak olan dane mısır fiyatının çiftçinin beklediği bir fiyat alacağını uymuyorum, yoksa Mısır üreticisi de korku ile beklediği Dane mısır fiyatının beklendiği şekilde üreticiyi kurtaracak bir fiyat olmaması durumunda üreticiyi tümden kırsaldan üretimden koparacağı kaçınılmaz bir sonuç olacaktır.