Gelecek Partisi Batman İl Başkanlığı, birinci olağan kongresini gerçekleştirdi. Kongrede tek aday olan Abdülbaki Polat, parti üyelerinden aldığı güvenoyu ile yeniden göreve geldi. Kongrede konuşma yapan Genel Başkan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’yi, Kürt meselesini ve kayyum atanan belediyeler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bölgenin genel durumu hakkında konuşan Davutoğlu: “Yıllarca Batmanlı kardeşimize Kürt kimliğinin ne olduğu, nasıl olursa makbul bir vatandaş olacağı ve bu kimliğiyle en fazla ne olacağı söylenip durdu.” ifadelerini kullandı.
“KÜRT OLMAK, KÜRTÇE KONUŞMAK BÜYÜK BİR MESELEYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”
Bir düğün salonunda düzenlenen kongreye Genel Başkan Ahmet Davutoğlu, partililerin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Kongrede bir konuşma yapan Ahmet Davutoğlu, pandemi şartlarının getirdiği kısıtlamalara rağmen bugün itibariyle 66 il ve 305 ilçe atamasını gerçekleştirdiklerini söyledi. Ülkenin geçen yüzyılın kimlik tartışmalarının ve en temel insan hak ve özgürlüklerine ilişkin şikâyetlerin devam ettiği bir ülke olmaması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "Yıllarca bu bölgedeki kardeşlerimize kim oldukları, kim olmaları gerektiği ve en fazla ne olabilecekleri söylenip durdu. Yıllarca Batmanlı kardeşimize Kürt kimliğinin ne olduğu, nasıl olursa makbul bir vatandaş olacağı ve bu kimliğiyle en fazla ne olacağı söylenip durdu. Allah’ın bahşettiği en temel haklar olmadık ilkel bahanelerle hunharca yok sayıldı. Ülkemizin ve milletimizin birliğine, dirliğine kast ederek insanımızı dilinden, dininden ve mezhebinden dolayı ayrıştırıp durdular. Rabbimizin bahşettiği hakları ifade etmek, Kürt olmak, Kürtçe konuşmak büyük bir meseleye dönüştürüldü." diye konuştu.
“TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE OLAMAZ DEDİKÇE…”
"Yıllarımızı bu ilkel meselelerle geçirdik" diyen Davutoğlu: "Bir taraftan askeri vesayet rejimi diğer yandan eline silah alıp kan dökenler, terör estirenler arasına sıkıştırıldı kaldı halkımız. Her türlü demokratik değerden sonuna kadar uzaklaştırıldık. Bu ilkel uygulamalardan tam kurtulduk, artık Türkiye eskisi gibi olamaz, insanımız arasına böylesine ahlaksız ayrılıklar sokulamaz dedik… Türkiye eski Türkiye olamaz dedikçe; bir yandan kan dökerek var olan ve en büyük acıyı Kürtlere yaşatan PKK, diğer yandan eski Türkiye’nin bütün artıkları, 20. Yüzyıla ait köhne aktörlerin tamamı, ilkel yaklaşımlarıyla ülkemizi teslim almak için ellerinden geleni yapmaya başladılar. Bir taraftan hendek ve barikatlarla bütün vatandaşlarımızın hayat alanı olan kamu düzenini yok eden terör örgütü insanlarımızın mal ve can emniyetini yok ederken, diğer taraftan güvenliği sağlama karşılığında özgürlüklerden ve hukuktan feda edilebileceğini düşünen otoriter devlet anlayışı halkımızın aidiyet bağlarını zayıflatmıştır. Bu biri diğerinden beslenen bir kıskaçtır. Kürt meselesi esas olarak ülkemizdeki demokratik hakların eksikliğinden ve bu eksikliğin istismar edilmesinden kaynaklanmıştır. Sorunu yaratan Kürt vatandaşlarımızın varlığı değil, geçen yüzyılda yaşanan parçalanmaların devlet aklına yüklediği korkular, bu korkulardan kaynaklanan kısıtlamalar ve bu kısıtlamaları istismar eden terör örgütleridir. Dolayısıyla çözüm kimliklere dayalı her türlü̈ ayrımcılığın engellenmesi ile Kürtlerin demokratik vatandaşlık anlayışı temelinde bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşları oldukları inancının pekiştirilmesiyle sağlanabilir." ifadelerini kullandı.
“BELEDİYELERE KANDİL’DEN KCK KOMİSERLERİ ATANIYOR”
Belediyelere kayyum atanmasına da değinen Davutoğlu, "Bugün Batman dahil bölgemizde uzun süredir ciddi bir yerel demokrasi krizi yaşanmaktadır. Burada da halkımızın demokratik iradesini boğan bir kıskaç söz konusudur. Bir tarafta terör örgütü seçilen belediye başkanlarının yanına Kandil’den KCK komiserleri atayarak halkın iradesini hiçe saymıştır ve seçilenler üzerinde vesayet oluşturmuştur. Diğer tarafta daha seçimlerin üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra kayyum atamaları ile yine bu demokratik irade yok sayılmıştır. Maalesef bugün insanımızın seçme ve seçilme hakkı fiilen ortadan kaldırılmıştır. Bu demokrasimize vurulan büyük bir darbe, teröre verilen güçlü bir destektir. Bu ayrımcılığın devam etmesinden ve aidiyetin ciddi şekilde zedelenmesinden başka bir anlam taşımamaktadır. Unutulmasın terör örgütünün en çok arzu edeceği şey bölge halkının demokratik süreçlere katılımdan kaynaklanan aidiyet duygusunun zayıflamasıdır." açıklamasında bulundu.
“BAŞKANLARIN SUÇLARI VARSA SEÇİME SOKULMAMALIYDILAR
Konuşmasının sonunda Davutoğlu şunları söyledi: "Her zaman söyledik ve söylemeye devam edeceğiz; eğer bu belediye başkanlarının tespit edilmiş suçları varsa seçime sokulmamalıydılar; eğer seçimi kazanmışlarsa suçları mahkemece tespit edilip hüküm giymedikçe görevden alınmamalıydılar. Ülkemizde görmeye başladığımız eski Türkiye manzaraları sadece Kürt Meselesi ile sınırlı değildir. Maalesef ekonomiden hukuka, yolsuzluklardan gelir dağılımına, ifade hürriyetinden adalete varıncaya kadar bütün başlıklarda bir geriye gidiş ve eski Türkiye’ye dönüş süreci yaşanıyor. Milletimiz tekrar huzurlu günlerin özlemiyle sancı çekiyor. Ayrımcılık her alanda yeniden gözlemleniyor."
“VEKİL FUTBOLCU MU Kİ TRANSFER OLSUN?”
Davutoğlu, kongrenin ardından basın mensuplarıyla bir araya gelerek sorularını cevapladı. Soru üzerine yüzde 10'luk seçim barajına ilişkin konuşan Davutoğlu, "Seçim barajlarının kaldırılması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye'de milletten her kesiminden insanların temsilcilerinin yer aldığı bir meclis zaaf değil güçtür." Milletvekili transferi konusunda da Davutoğlu, "Vekil futbolcu mu ki transfer olsun. Vekil transferi diyenlerin çoğu kendi milletvekillerine güvenmeyenlerdir. Milletvekilleri kendi iradeleriyle istedikleri tercihleri yaparlar, milletvekillerine saygı göstermek gerekir." diye konuştu.