Asperger sendromu, ilk kez Avusturyalı doktor Hans Asperger tarafından tanımlanmış ve yıllarca ayrı bir sendrom olarak kabul edilmiştir.
Son dönemde, Asperger sendromu otizm spektrumunun bir parçası olarak kabul edilmeye başlanmış ve bu durum, toplumsal farkındalığı artırmıştır.
Psikolojik Danışman Feyzullah Akdağ, Aspergerli bireylerin erken yaşlarda, özellikle 4 yaşından sonra, sosyal etkileşimde farklılıklar gösterdiklerini belirtti.
Akdağ, Asperger sendromunun zeka eksikliği ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini, bu bireylerin büyük başarılar elde edebileceğini vurguladı.
18 Şubat Asperger Farkındalık Günü'nde, Akdağ doğru eğitim ve yönlendirme ile Aspergerli bireylerin potansiyellerini en iyi şekilde kullanabileceklerini ifade etti.
"ASPERGERLİ BİREYLERİN BELİRTİLERİ GENELLİKLE 4-11 YAŞ ARASINDA FARK EDİLİYOR"
Asperger sendromu hakkında önemli açıklamalarda bulunan Psikolojik Danışman Feyzullah Akdağ, "Asperger sendromu, ismini bu rahatsızlığı tanımlayan Dr. Hans Asperger'den alır. Uzun yıllar ayrı bir sendrom olarak tanımlanırken, son dönemde otizm spektrumunun bir parçası olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Yani Asperger sendromu, aslında otizmli bireylerle benzer özellikler taşır. Aspergerli bireyler, otizm sendromuna sahip olanlardan bazı açılardan farklılık gösterir. En belirgin farklardan biri, Aspergerli bireylerin belirtilerinin genellikle 4-11 yaş arasında fark edilmesidir. 4 yaşına kadar genellikle fark edilmezken, Aspergerli çocuklar, konuşma ve dil gelişimi konusunda 4 yaşından itibaren farklılıklar sergilemeye başlar" dedi.
"ASPERGERLİ BİREYLERİN ZEKA SEVİYESİ, HERHANGİ BİR EKSİKLİK GÖSTERMEZ"
Asperger sendromunun temel özelliklerine de değinen Akdağ, "Aspergerli bireyler, sosyal anlamda yetersizlik yaşarlar ve tek bir konuya aşırı ilgi duyarlar. Bu aşırı ilgi, takıntı seviyesine ulaşabilir. Bu iki temel özellik, Aspergerli bireyleri otizmli bireylerden ayıran faktörlerdir. Ancak, Aspergerli bireylerin zeka seviyesi, otizmli bireylerde olduğu gibi herhangi bir eksiklik göstermez. Aksine, tek bir konuya aşırı ilgi duyan Aspergerli bireyler, bu alanda çok başarılı olabilirler" ifadelerini kullandı.
"ANNENİN ALKOL VE SİGARA KULLANIMI GİBİ ETKENLER, ASPERGER SENDROMUNA YOL AÇABİLİR"
Akdağ,"Asperger sendromunun ortaya çıkış nedeni bilinmemektedir. Bu sendromun neden var olduğu ve insanların neden bu şekilde doğduğu konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak yapılan bazı araştırmalar, genetik faktörlerin ve anne karnındaki çevresel etkenlerin bu durumu etkileyebileceğini göstermektedir. Annenin sağlıksız beslenmesi, alkol ve sigara kullanımı gibi etkenlerin, Asperger sendromuna yol açabileceği düşünülmektedir" dedi.
"ASPERGERLİ BİREYLER DE NORMAL BİREYLER GİBİ BAŞARILI OLABİLİRLER"
Asperger sendromunun tedavi edilmesi mümkün olmayan bir durum olduğunu ancak doğru eğitim ve yönlendirme ile bu bireylerin başarılı olabileceklerini belirten Akdağ, "Asperger sendromunun kesin bir tedavisi yok. Ancak doğru eğitimle, Aspergerli bireyler de normal bireyler gibi başarılı olabilirler. Bu sendrom bir hastalık değil, aslında bir farklılıktır" diye ekledi.
"ASPERGER SENDROMU, BİR HASTALIK OLARAK ELE ALINMAMALIDIR"
18 Şubat Asperger Farkındalık Günü'ne dikkat çeken Akdağ, "Yıllardır bu durumu ifade etmeye çalışıyoruz. Asperger sendromu, bir hastalık olarak ele alınmamalıdır. Eğitimle bu bireyler, harika işler yapabilirler. Belli konularda aşırı ilgi duydukları için doğru yönlendirme ile bu alanlarda çok başarılı olabilirler. Sosyal anlamda ise mecazları ve ironi gibi ifadeleri gerçek anlamda alabilirler. Bu da onları toplumda saf olarak algılatabilir. Ayrıca göz teması kurma konusunda da zorluk yaşayabilirler" şeklinde konuştu.
"DOĞRU EĞİTİMLE BU BİREYLER, POTANSİYELLERİNİ ORTAYA KOYABİLİRLER"
Çocukluk döneminde Asperger sendromu yaşayan bireylerin oyunlara katılmada ve kurallara uyma konusunda zorluk yaşadığını, yetişkinlik döneminde ise anlaşılmayan bireyler olarak tanımlandıklarını söyleyen Akdağ, "Bu durum, toplumda damgalanmalara yol açabilir. Ancak doğru eğitimle bu bireyler, potansiyellerini ortaya koyabilirler. Aileler, çocuklarının zeka seviyesinde herhangi bir problem olmadığını bilmelidir. Aspergerli bireylerde zeka geriliği olabilir ancak bu her Aspergerli birey için geçerli değildir" diye ifade etti.
"HER ŞEYİ ÇOK NET VE DÜRÜST BİR ŞEKİLDE YAŞARLAR"
Akdağ, ailelere de önemli tavsiyelerde bulunarak, "Çocuklarına doğru eğitim vererek potansiyellerini en iyi şekilde kullanmalarını sağlayabilirler. Aspergerli bireyler, dürüstlük konusunda çok hassastır ve yalanı kolayca anlayamazlar. Bu yüzden, her şeyi çok net ve dürüst bir şekilde yaşarlar. Aileler, çocuklarına Asperger sendromu hakkında bilgi vermelidir. Bu bireyler, bu durumu kaldırabilecek potansiyele sahiptir" ifadelerini kullandı.
"AİLELER ÇOCUKLARINI EKRAN BAŞINA HAPSEDERSE İŞE YARAMAYAN BİR BİREY OLABİLİR"
Son olarak, Akdağ, Asperger sendromunun tedavi edilmesi mümkün olmayan bir durum olduğunu ancak terapi süreci ve eğitimle doğru adımlar atılmasının önemli olduğunu belirterek, "Eğer aileler doğru adımları atmaz ve çocuklarını ekran başına hapsederse, potansiyeli büyük olan bir çocuk, hiçbir işe yaramayan bir birey olabilir. Bu da aile için büyük bir ızdırap yaratır" açıklamalarına yer verdi.