Açıklamada, Türkiye’nin sulak alanlarının hızla yok olduğu vurgulanarak yetkililere acil önlem alma çağrısında bulunuldu.
"SULAK ALANLARIMIZIN %60’INDAN FAZLASINI KAYBETTİK"
Doğaya Güç Kat Ağı tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’nin 1994 yılında Ramsar Sözleşmesi’ne taraf olduğu hatırlatılarak, buna rağmen sulak alanların korunması için yeterli adımların atılmadığı belirtildi. Son 70 yılda ülke genelindeki sulak alanların %60’ından fazlasının yanlış su politikaları ve uygulamalar nedeniyle yok olduğu ifade edildi. Özellikle Orta Anadolu ve Göller Bölgesi’nde sulak alanların neredeyse tamamen kaybolduğu vurgulandı.
Açıklamada, Tuz Gölü, Beyşehir ve Eğirdir Gölleri, Ereğli ve Hotamış Sazlıkları, Akşehir, Seyfe, Tersakan ve Eşmekaya Gölleri’nin kritik seviyeye geldiği belirtilirken, Büyük Menderes, Gediz, Ergene, Seyhan ve Ceyhan nehirlerindeki kirliliğin her geçen gün arttığı ifade edildi.
"YANLIŞ TARIM POLİTİKALARI ANADOLU'YU ÇÖLLEŞTİRİYOR"
Sulak alanların hızla yok olmasının en önemli nedenlerinden biri olarak yanlış tarım politikaları gösterildi. Açıklamada, su tüketimini azaltacak sulama yöntemlerinin yaygınlaştırılması ve kurak bölgelerde az su tüketen tarım ürünlerinin teşvik edilmesi gerektiği vurgulandı.
Özellikle Konya Ovası’nda yer altı su seviyesinin son 30-35 yılda en az 35-40 metre düştüğü, bu durumun obruk oluşumlarını artırdığı ve Anadolu’nun çölleşmeye hızla ilerlediği belirtildi.
ACİL ÖNLEMLER ÇAĞRISI
Doğaya Güç Kat Ağı, sulak alanların korunması için şu önerileri sıraladı:
Su kaynaklarının tarımda daha verimli kullanılması,
Sulak alanların korunmasını esas alan su ve arazi kullanım planlarının oluşturulması,
Kaybedilen sulak alanların yeniden kazanılması için acil eylem planlarının uygulanması,
Kirliliği önleyici yasal düzenlemelerin tam anlamıyla hayata geçirilmesi,
Yer altı sularının kullanımını da kapsayacak kapsamlı bir "Su Kanunu"nun ivedilikle çıkarılması.
Açıklamada, "Bu şekilde devam edersek, yakın gelecekte Orta Anadolu’da bırakın tarım yapmayı, içme suyu dahi bulunamayacak" uyarısında bulunularak tüm yetkililer ve kamuoyu duyarlılığa davet edildi.