Hukukçular kaygılı "nesli kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabiliriz"
Suça sürüklenen çocukların adliye ve cezaevi yoluyla topluma kazandırılabilmesinin mümkün olmadığını belirten hukukçular, suça sürüklenen çocukların ülke gündeminin en önemli konularından biri olması gerektiğini ifade ettiler. Batman Hukuk ve Adalet Derneği Başkanı Avukat Yusuf Tanrıseven, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan, 'Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni değerlendirdi. Suça sürüklenen çocukların adliye ve cezaevi yoluyla topluma kazandırılabilmesinin mümkün olmadığını belirten Tanrıseven, suça sürüklenen çocukların ülke gündeminin en önemli konularından biri olması gerektiğini ifade ederek, "Aksi durumda biz gelecek nesli kaybetme riski ile karşı karşıya kalacağız" uyarısında bulundu. Geçtiğimiz günlerde açıklanan yargı reformunun genel olarak olumlu düzenlemeler içerdiğini belirten Tanrıseven, "Aslında Türkiye'de hukukun hemen her alanında özellikle ceza hukuku alanında geçtiğimiz yıllarda kapsamlı reformlar yapıldı. Ceza Hukuku Reformu, AB tarafından, üyelik müzakerelerinin başlangıcı bakımından temel bir koşul olarak belirlenmişti. Daha sonra reformların iyileştirilmesi için 2009 ve 2015'te iki strateji belgesi açıklandı. Geçtiğimiz günlerde açıklanan bu yargı reformu strateji belgelerindeki temel hedefler ve içerik öncekilerle hemen hemen aynıdır. Avrupa Birliği perspektifinde açıklanan bu hedefler ve yapılacağı açıklanan geliştirmeler, esas itibariyle doğrudur ve olumludur. Ancak bu reform paketlerine rağmen, uygulamada Türkiye istediği sonucu alamadı. Bunun en önemli nedenlerinin başında, en iyi düzenlemeyi yapsanız da bazı uygulamacıların her seferinde düzenlemenin etrafında dolaşarak bazı eski alışkanlıkları devam ettirmeleridir" dedi.
"Bir kez suç işleyen ve adliyeye düşen çocuk, bir daha o yoldan çıkamıyor"
Suça sürüklenen çocuklar meselesinin de en az hukuk eğitimi alan gençler kadar önemli olduğuna işaret eden Tanrıseven, "Şu tespiti yapalım öncelikle; suça sürüklenen çocukların adliye ve cezaevi yoluyla topluma kazandırılabilmesi mümkün değil. Bunu insanlığın yüzlerce yıllık tecrübesi bize gösterdi. Bir kez suç işleyen ve adliyeye düşen çocuk, bir daha o yoldan çıkamıyor. Zira çocukken bireyi bu biçimde damgalarsanız, hem toplumun çocuğa yaklaşımı hem de çocuğun kendisine yüklenen suçlu kimliğini içselleştirdiği ve ona uygun hareket etmeye başladığını görüyoruz. Oysa suça sürüklenen çocuk, çocuk olması nedeniyle yetişkinlere nazaran çok daha kolaylıkla ve hızla topluma kazandırılabilir durumdadır” ifadelerini kullandı.