Ramazan ayında sıcak havaya rağmen ailelerinin geçimini sağlamak için ağır şartlar altında günde 7-8 saat çalışan inşaat işçileri bir yandan işlerini yaparken diğer taraftan farz oruçlarını aksatmadan tutuyor. Bazı sektörlerde olduğu gibi inşaat alanında da mesai kısıtlamasına gidilse de Ramazan ayında zorlu meslekler kapsamında değerlendirilen inşaat işçiliği büyük bir sabır gerektiriyor. Ailelerinin iaşesi için sabahın erken saatlerinde sıcak-soğuk dinlemeden inşaatın yolunu tutan işçiler, günden güne ısınan bu oruçlu günlerde hem farz ibadetlerden olan Ramazan orucunu tutuyor hem de günlük yevmiyelerini kazanıyorlar. Ramazan ayında inşaat sektöründe en ağır iş olarak görülen kalıp ve demir bağlama alanında çalışan işçiler, çalışma koşullarından bahsederken yaşadıkları zorlu süreci paylaştı.
"HEM İŞİMİZİ YAPMAYA HEM DE ORUCU TUTMAYA MECBURUZ"
Oruçlu oldukları için Ramazan ayında çok zorlandıklarını ifade eden Hasan Akgül, "Halimizden nasıl olduğumuz belli. Bu sıcaklıkta çalışmak çok zor ve zahmetli. Saat 05:00 gibi evden çıkıp bir saatlik yolun ardından 06:00 gibi işbaşı yapıyoruz. Öğlen vakti saat 13:00 gibi mesaimiz bitiyor, evimize gidene kadar saat 14.00'ü buluyor. Namazımızı kıldıktan sonra iftara kadar yatıyoruz. İftar ve teravih derken Ramazan ayımız öylece geçiyor." dedi. Yaklaşık 20 yıldır inşaat sektöründe çalışan 42 yaşındaki Mehmet Çelik, "Ramazan ayındayız, oruç tutmak farzdır. Hem işimizi yapmaya hem de orucu tutmaya mecburuz. Oruç tutmayanlar tutmamak için bahane arıyor." ifadelerini kullandı.
"ORUÇLU HALİMİZLE ÇOCUKLARIMIZ İÇİN DE OLSA ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ"
Özellikle inşaat sektöründe çalışan işçilerin zorluklar çektiğinin altını çizen Asker Usta, "Sabah 5 buçuktan öğle 13.00'e kadar inşaatta çalışıyorum. Eve ekmek götürmezsek olmaz. Çünkü çocuklar için çalışmak lazım. Oruçlu halimizle çalışarak zahmetini çekiyoruz ama çok şükür idare edebiliyoruz." şeklinde konuştu. İşçi sınıfının sosyal haklar konusunda sıkıntı yaşadığını söyleyen Usta, "İşçi, sabahtan akşama kadar sürünüyor. Hak ve hukuk onun için yoktur, şayet olsaydı bugün yıpranma payı gibi yasalar bize de çıkardı, sigortamız olacaktı. Bugün çalıştığımızda yevmiyemiz az, yaşam pahalı; geçimimizi yapamıyoruz. Geçimim olsaydı inşaatlarda çalışmazdım." diye belirtti.
"EVİMİZE GİDİP DİNLENDİĞİMİZDE YORULDUĞUMUZUN FARKINA VARIYORUZ"
Demir ustası Ali Başyiğit ise, "Ramazan ayıdır, bu sıcaklıkta mecbur oruçlu halimizle çalışıyoruz. Çalışmazsak evdeki 5 çocuğum aç kalacak. Demircilik işi sürekli zordur. Kış ve yaz aylarında ayrı zor, Ramazan ayında daha da zordur. Evimize gidip dinlendiğimizde yorulduğumuzun farkına varıyoruz." dedi.