ÂİNATIN EFZALI MUHAMMET (sav)
Peygamberimiz محمد (S.A.V.)20 Nisan Pazartesi 571'de Mekke'de dedesi Abdülmuttalib'in evinde doğmuş ve derece itibariyle Allah’ın terbiyesinde yetişerek en yüce peygamberlik zirvesine çıkmıştır. و ما ارسلناك الا رحمة للعالمین “ancak seni bütün alemlere Rahmet için gönderdik” ilahi buyruğa mazhar olan Peygamberimiz [s.a.v]'in peygamberlik makamına layık sıfatlarının bir kısmını beyan edeceğim:
Evet, PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN BİR KISIM YÜCE SIFATLARI ŞUNLARDIR:
1-Daima düşünceliydi. Allah’ı, iki cihanı düşünürdü.
2-Susması, tefekkürü konuşmasından uzun sürerdi.
3-Lüzumsuz yere konuşmazdı.
4-Kimseyle çekişmezdi.
5-Boş şeylerle uğraşmazdı.
6- Umutsuzluğa düşmezdi, düşürmezdi
7-Konuştuğunda ne fazla ne eksik söz kullanırdı
8-Dünya işleri için kızmazdı
10-Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı
11-Kötü söz söylemezdi
12-Affediciydi, intikam almazdı.
13- zarar vermeyen düşmanlarını af eder, affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer verirdi.
14-Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı
15-Hiç kimseyi ne yüzüne karşı ne de arkasından kınamaz, ayıplamazdı
16-Kimsenin kusurunu araştırmazdı
17-Kimseye hakkında hayırlı olmayan söz söylemezdi
18-Yanında en son konuşan kişiyi ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi
19-Her zaman ağırbaşlıydı
20-Konuşurken çevresindekileri dinletirdi
21-Kelimeleri, inci gibi güzeldi
22-Yürürken ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yana sallanmazdı
23-Adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilirdi
24-Vakar ve sükûnetle rahatça yürürdü
25-Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi
26-Dostlarına şöyle derdi “dünyada garip bir kimse ya da yolcu gibi ol”
27-Her zaman hüzünlü, fakat mütebessim bir duruş sergilerdi
28-Adet üzere sarf edilen hiç bir kötü sözü ağzına almazdı.
29-Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı
30- Biriyle konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmezdi
31-Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı
32-Fakirlerle birlikte otururdu yerdi, onlardan ayırt edilmezdi
33-Sıradan değildi, amma sıradan insanlar gibi yaşardı…
34-Bulunduğu mecliste hususi bir yere oturmazdı
35-Sabahları evinden çıkarken şöyle derdi:
“İlahi, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.”
36- ondaki cesaret başkasında bulunmazdı, düşmandan çekinmez, önce hidayete davet ederdi, küfre razı olup İslam düşmanlığını yapanların misli cezasını verirdi.
Bir rivayete göre, Ubey adındaki kâfir Mekke döneminde Peygamberimize (asm) “Benim güzel bir atım var, onu iyi besliyorum ki, bir gün onun üstünde seni öldüreceğim.” demişti. Resulullah da “Allah’ın izniyle ben seni öldüreceğim.” demişti. Aynı gün aldığı yara çok küçük olmasına rağmen “Muhammed daha önce beni öldüreceğini söylemişti. O her zaman doğruyu söyler, Onun için vallahi eğer yüzüme tükürse bile beni öldürecekti... Ve ben ondan aldığım bu darbeden kesin ölürüm.” demiş ve onu yarayla Mekke’ye doğru götürürlerken yolda ölmüştü. (bk. İbn Hişam, es-Siretu’n-nebeviye, 2/84; İbn Hibban el-Bustî, es-Sîretu’n-nebeviye, 1/225) Hakka namtez ol.