Yılbaşında 112 Acil birimine gelen on binlerce arama olduğu, bu mesajlardan yarısından fazlasının öylesine olduğu, bu nedenle de gerçek arayanların istedikleri anda bu birime ulaşamadıkları belirtilerek bu alışkanlığı edinenlerin bundan vazgeçmeleri istendi.
Geçen gün bu konunun tartışıldığı bir mecliste bir arkadaşımız 112 Acil’in gereksiz yere arandığının kanıtını söyledi.
İfadeye göre özellikle 112 Acil’i cep telefonları tamircileri arıyor ve cihazlarını kontrol etmek için bu numarayı seçiyor.
Nasıl mı anlamış vatandaş?
Cep telefonunun tamirini yaptıktan ve cihazını aldıktan sonra 112 acil telefonunun kendi telefonundan 8 kere arandığını tespit etmiş
Eğer diğer tamirciler de aynı yöntemi uyguluyorsa meşgul edenlerin kim olduğu ortaya çıkmış gibi oldu.
Bu tamamen söylenti ve sadece bir kişinin bildirdiğidir.
Doğru da olabilir, yanlış da.
Aslında 112 Acil servisindeki birisi, aramalara dikkat edip aynı numaradan defalarca arandıklarını öğrense suç duyurusunda bulunsun ve gereksiz yere bu önemli merkezi meşgul edenler hakkında işlem yapılsın.
Bakalım, bunlar bir daha böyle bir şeye girişirler mi?
KOPYACILIKTAN KURTULALIM.
Bizdeki iş kopyacılığı, aynı işi yapma hastalığı bir türlü azalmadı.
Adam bir işyeri açıp üç-beş kuruş para kazanmaya başladıktan sonra bakıyorsunuz aynı işi onlarca kişi yapmaya başlamış.
Bu cafelerde böyle, çerezcilerde böyle, tatlıcılarda, köy ürünleri satıcılarında böyle.
Hasılı her iş kolunun kopyaları kısa zamanda açılıyor ve sayı bir türlü bitmek bilmiyor.
İsim vermeyeceğim ama, özellikle çerez ve benzeri ürünler ile kahvaltılık satan, hurma, şekerleme ile diğer ürünleri modern bir tarzda pazarlayan ilk yer açıldıktan sonra aynı işi yapan onlarca yer de faaliyete geçti.
Cafeleri söylemeye gerek yok, her tarafımız cafelerle doldu.
Lokantalar öyle, tatlıcılar da öyle.
Elbette herkes kendi rızkını alır ama o kadar da değil.
Hani başka semt ve mahallelerde açılmasına bir şey denmez ama, iş yapan bir dükkânın bitişiğine aynı iş yeri açmak etik değil, doğru değil.