?>

ÇİKOLATA FESTİVALİ ÜZERİNE

Nizamettin İzgi

2 gün önce

23 Nisan günü akşamı kapanan Atatürk parkındaki “Çikolata” festivalini değerlendirmek istiyorum. Bu etkinliği düzenleyen yetkili haklı olarak “4-5 gün içinde şu kadar bin kişi festivale katıldı ve Batman bir haftalığına da olsa güzel günler yaşadı” diyecektir.
Bunların hepsi doğrudur. Batmanlılar bu tür etkinlikleri seviyor ve geniş katılım da sağlıyor. Bende 23 Nisan günü fırsatını bulup “Çikolata” festivalinin nasıl bir şey olduğunu görmek istedim. Park gerçekten çok ama çok kalabalıktı ve boş yerleri gören aileler, gençler yerlere şilte serip oturmuşlardı. Hatta bazıları çay termoslarını da, basit atıştırmalıklarını da beraberinde getirmişlerdi.
Dört tarafını dolaştığım Atatürk parkındaki standlarda bir ikisi hariç dikkat çekecek bir şey yoktu. Örneğin adına festival düzenlenen Çikolatadan eser yok gibiydi. Oysa başka şehir ve ülkelerde gördüğüm çikolata festivallerinde çocuklara önlük giydirilir, başlarına şapka takılır ve önlerine malzemeler konularak çikolatayı kendilerinin yapması istenir. Bunun da belli bir bedeli vardır ve çocuklar bu şekilde hem sanatı, hem de hayatı öğrenmiş olurlar.
Çikolata festivalinde artık gına getiren kurumların standlarından bıktık. Her etkinlikte bulunan, her festivalde yer alan ve genelde devlete bağlı olan kuruluşları görenler “yine mi bunlar” demekten kendilerini alamıyorlar.
Orada bulunan Hayrat ve BATKUR (Batman Kurtarma Derneği) ekipleri en büyük rağbeti gören kuruluşlardı. Çünkü bu her iki kuruluş da Atatürk parkına gelenlere ücretsiz su ve çay dağıtıyorlardı. Bilirsiniz, “ücretsiz sirke, baldan tatlıdır” diye bir atasözümüz var. Bunu net olarak gördüm ve insanların bedava çay ve su almak için nasıl birbirleriyle mücadele ettiklerine tanık oldum.
Kimse yanlış anlamasın ama, bu festivaller düzenlendiği için Batmanlılar buraya akın etmiyor. Eğer hava güzelse ve bir yerde hareketlilik varsa her insan bundan yararlanmak ister. Nitekim Çikolata festivali için de böyle oldu. Yarın “Atatürk parkında çay ve su festivali var” denilse yine o kadar kişi gelecek ve kalabalığı oluşturacak.
Ukalalık gibi olmasın ama, bu fikir benimdi. Geçen yıl kaleme aldığım bir yazımda (Atatürk parkına verilen zararı bildiğim için) Batman Park AVM’den Worldmar kavşağına kadar olan geniş kaldırımlarda her kadına 3’er metrelik stand yeri verilerek burasının “Kadınlar çarşısı” olarak açılmasını ve yüzlerce kadına burada olanak sağlanarak kendi ürettiklerini satmalarını önermiş ve her şeyin yerli olmasının şart koşulmasını istemiştim.
Valimiz sayın Ekrem Canalp o zaman Belediye Kültür müdürü olan Metin Gürbüz’ün benimle görüşmesini ve neler yapılabileceği konusunda fikir teatisinde bulunmasını istemişti. Çikolata festivali bile bu önerdiğim alanda yapılabilirdi.
Yüzlerce kadının kuracağı standlarda el ve ev yapımı ürünler yapılıp halka sunulabilir, birkaç önemeli Sivil Toplum Örgütü (Ticaret Odası, Eczacılar Odası, Batman Ticaret Borsası) ve diğer hayır kurumları dönüşümlü olarak 5-6 bayana lokma yaptırıp vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtabilirlerdi. Ya da diğer hayır kurumları, pilav günü düzenleyip yine vatandaşlara ikramda bulunabilirlerdi.
“Çikolata festivali” için emek harcandı, günlerce plan-program yapıldı. Buna bir eleştirimiz yok ama daha etkin ve daha faydalı şeyler yapılabilirdi. Yukarıda örneklerini verdiğim çalışmalar bulvar üzerindeki geniş kaldırımlarda yapılsa hem şehir daha fazla canlanmış olacak, hem 2-3 ay süreyle açık kalacak böylesi bir yerde kadınlar ekmek parasını kazanacak, hem de bütün standlar ister istemez gezilmiş olacaktı.
“Kadınlar çarşısı” olarak adlandırdığım bu projeyi sayın Valimiz yeniden düşünsün ve yapılacak bir toplantıda bunun nasıl uygulanacağı yönünde görüşler alsın. Göreceksiniz ki, çok farklı şeyler ortaya çıkacak ve yetkililer “şimdiye kadar neden böyle bir şeyi düşünmedik” diye kendi kendilerine soracaklardır.
Benim söylediklerim ya da yazdıklarımın hepsi doğru olamayacağı gibi, bu etkinlikleri düzenleyenlerin de hernşeyi dört dörtlük yapamadıklarını da söylemek gerekir. İyi niyetle yola çıkan yetkililer belki daha güzel şeyler de yapabilirlerdi ama bununla yetinildi.
Kötü mü oldu? Hayır. Aksine vatandaşlar güzel bir hafta geçirdi ve özellikle gençler müzik eşliğinde eğlenip kurtlarını döktü. Ama başta da belirttiğim gibi lütfen Atatürk parkını “festival” alanı olmaktan kurtarın aksi halde bu konuda çok geç kalmış olacağız.

Hoşça kalınız.

YAZARIN DİĞER YAZILARI