6 Şubat 2023 sabahı, saat 04.17’de Türkiye büyük bir felaketle sarsıldı. Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem, 11 ilimizi etkileyerek 53 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Yüzbinlerce bina yıkıldı, milyonlarca insan evsiz kaldı. O günden bu yana bir iki yıl geçti, ancak acılar tazeliğini koruyor. Kaybettiklerimizi unutmadık, unutmayacağız.
Bugün hâlâ binlerce insan konteyner kentlerde, geçici barınma alanlarında yaşam mücadelesi veriyor. Kimileri derme çatma kulübelerde barınmak zorunda kalıyor. Devletin hızla yeni konutlar inşa ederek depremzedelere teslim etme çabası takdir edilse de, hayatın normale dönmesi için daha fazla zamana ve desteğe ihtiyaç olduğu açık.
Deprem, sadece binaları yıkmadı; hayatları da parçaladı. Aileler dağıldı, bebekler yetim kaldı, birçok insan sevdiklerini, geçmişini ve anılarını enkaz altında bıraktı. Hâlâ enkaz altında kalanların olduğu yönünde iddialar gündeme gelirken, kayıpların akıbetiyle ilgili belirsizlikler devam ediyor. Tüm bu süreç, afet yönetimi ve kriz anlarında daha etkin politikalar geliştirmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Ancak hayat devam ediyor ve bizlere düşen en büyük sorumluluk, bu felaketten ders çıkarmak. Depremin yaralarını sarmak sadece konut inşa etmekle mümkün değil. Toplumsal dayanışmayı artırarak, bilimsel veriler ışığında şehirlerimizi daha güvenli hale getirerek ve afet bilincini toplumun her kesimine yayarak gelecekte benzer acıları önleyebiliriz.
Unutmayalım ki, 6 Şubat depremlerinde yaşadığımız yıkım, sadece doğal bir felaketin değil, aynı zamanda ihmallerin ve hazırlıksızlığın da bir sonucuydu. Kaybettiklerimizi gerçekten anmak istiyorsak, onların anısına daha güvenli bir ülke inşa etmek zorundayız.
Bugün Hatayda, Kahramanmaraşta, Malatyada, Osmaniye'de Gaziantep'te, Adıyaman'da Adana'da, Şanlıurfa'da, Diyarbakır'da, Kilis ve Elazığda 2023 gecesini yaşayan insanlarımızın çoğu o korkuyu üzerlerinden atmış değiller.
Kolay mı? Kimisi annesini, babasını, eşini, çocuklarını, ninesini, dedesini, amcasını, yeğenini kaybederken hala ailesi bulunamayan çocuklar devlet himayesi altında yaşamaya devam ediyorlar.
Allah bize bir daha o günlere benzer şeyler yaşatmasın, hayatları karartmasın, insanlarımız ölmesin.
Devletimiz de bundan sonra yapılacak Konutların yasalara göre yapılıp yapılmadığını ciddi olarak kontrol etsin ve artık acılar yaşanmasın.
Depremi unutmadık, unutmayacağız. Ama unutulmaması gereken bir diğer şey de, gelecekte benzer felaketleri önlemek için atmamız gereken adımlardır.
Hoşça kalınız.
Not: Bugün makale verdiğim bilgiler doğrultusunda "Yapay zeka" tarafından yazılmıştır.