?>

HUZUR VE GÜVEN ORTAMI OLUNCA

Nizamettin İzgi

1 gün önce

Huzur ve güvenin olduğu yerde hareket ve bereket vardır. Geçmiş yıllarla bugünlerimizi mukayese ettiğimizde ne kadar iyi durumda olduğumuzu kendimiz görmüş olacağız. “Huzur ve güven” bir zamanlar Batmanlıların en çok istedikleri şeylerdi. Ekmek almaya çocuğunu bakkala gönderemeyen, işyerini açarken “acaba bana bir şey yapılır mı” diyen, işe giderken yolda temkinli davranan, çocuğunu okula gönderirken dönüşünden endişe duyan bizler devamlı olarak “huzur ve güven”i aradık, bulduk ama bu çok zaman aldı.
Ramazan ayı olmasına rağmen Batman’daki hareketlilik bizleri o kadar mutlu ediyor ki; herkes huzur ve güven içinde çoluk-çocuk alış verişe çıkıyor, güzel havalarda ise buldukları her yeri piknik alanına çevirerek günün tadını çıkarıyor.
Bizler geçmiş yılları çok iyi bildiğimiz ve havanın kararmasıyla birlikte hayatın sona erdiği dönemleri yaşadığımız için şimdilerde kendimizi cennetteymiş gibi hissediyoruz. Allahtan dileğimiz sağlanan huzur ve güven ortamının ilelebet devam etmesi ve herkesin mutlu bir yaşam sürmesidir.
Huzur ve güven deyince bunun içine her şey girer. Özellikle Batman’da inanılmaz bir ticari hareket var ve bölgemizde Diyarbakır kadar bir ekonomi döngüsü yaşanıyor. İddia ediyoruz ki; komşu illerimizin hiç birinde bu kadar hareketlilik yoktur.
Nereye giderseniz, hangi işyerine, mağazaya, AVM’ye, kasaba, bakkala, çerezciye giderseniz mutlaka buralarda birilerinin alış-veriş yaptığını göreceksiniz. Evet, sıkıntı çeken bir kesim vardır ve bunu kabul ediyoruz ama Batman’da harcanan para hiçbir yerde yoktur ve milletimiz de hiçbir şeyden eksik kalmamaktadır.
Ramazan ayında olmamıza rağmen belli başlı lokantalarımızda rezervasyon olmadan müşteri kabul edilmemektedir. Çiğköftecilerin, tatlıcıların önünde kuyruklar oluşmaktadır. Bunlar bizim açımızdan çok önemlidir.
Çünkü huzur ve güven var.
Önceki gün bu yazının konusu olan huzur ve güven ile ticareti izlemek üzere Batman çarşılarını gezdim. Öncelikle polisimizin her yerde olduğunu görmek bize güven verdi. Bir o kadar da sivil polisin halkın içinde gezdiğini ve huzuru sağladığının da bilincindeyiz.
Şehrin en lüks yerinden en geri kalmış bölgesine kadar baktığımızda herkes kendi bütçesine göre alış veriş yapmaktaydı. Mutlaka herkesin elinde bir poşet vardı. Özellikle yerel ve 3 harfli marketler de tıklım tıklımdı.
Arabalar doluydu ve kasa önlerinde uzun süreyle bekleyenler vardı. Daha da ilginci, bir market sahibinin “abi kilosu 50 liradan karpuz satıyoruz, aldığımız 500 kilo karpuzu bir günde sattık” demesi ayrı bir şeydi.
Bütün bunlar yukarıda belirttiğimiz gibi huzur ve güvenin etkisiydi. Eğer böyle olmasaydı, ekonomimiz çökmüştü ve kimse “geleceğimiz ne olur” diye para harcamayacaktı. Bunlar sağlanınca güzellikler ortaya çıkıyor, isteyen istediğini alıyordu.
Bu yazıyı neden mi yazdım?
Çünkü geçmişten olumsuz etkilenenler bizdik.
Ekmek almaya çıkamadığımız günler, hava karardığında ölü şehir haline dönen Batman’da yaşayanlar bizdik. Geçmişe dönmek istemiyorum ama, bir günde 7 cesedin fotoğrafını çeken de bizdik. O yıllardan bugünlere geldiğimiz için bize bu huzur ve güveni sağlayan yöneticilerimize Valilerimize, Emniyet müdürlerimize, İl Jandarma Komutanlığımıza ve de diğer yetkililere sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Yazdıklarım 20-30 yaş gurubundakilere tuhaf gelebilir ama eski Batman maalesef böyleydi.
Çok şükür ki, kötü günler çok geride kaldı ve hepimiz özgürce yaşamımıza devam ediyoruz.
Hele birde içinde bulunduğumuz süreçte PKK’nın silah bırakarak siyasallaşması ve barışın sağlanması çok ama çok daha güzel olacak ve tüm endişelerimiz sona ererek hepimiz bu ülkenin topraklarında kardeşçe yaşayacağız.
Bunları sağlayanları minnetle ve saygıyla anıyor, şimdi de görev yapan yöneticilerimize şükranlarımızı sunuyorum.
Hoşça kalınız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI