?>

BİLİNÇSİZ BALIK AVCILARINA UYARIMIZDIR

Nizamettin İzgi

8 saat önce

Bizim insanlarımız kadar bilinçsiz, düşüncesiz bir toplum yoktur. Bugünkü konumuz, balık avcıları olacak. Adamlar barajlarda, göllerde, nehirlerde balık avlarken çıkan balığın büyük veya küçüklüğüne bakmadan ağa takılan, su yüzüne çıkan her balığı alıp torbalarına dolduruyorlar.
İddia edebilirim ki; bölgemizdeki balıkçıların yüzde 5’i bile bu mesleği bilinçli olarak yapmıyor. Yaptıkları sadece balık neslini kurutmak ve bir-iki kilo balık uğruna küçücük yavru balıkları yakalamak ki, o da onlara hiçbir kazanç sağlamıyor.
Çevrenizdeki balıkçılara, ya da yakaladıkları balıkları pazara getirip satanlara bakın. Adam, bir tanesi 100 gram bile gelmeyen balıkları tezgâha koymuş satmaya çalışıyor. Allah aşkına bu balığın neresi yenir? Bu sadece nesli tüketmek ve küçücük para kazanmak demek değil midir?
Torunumla birlikte Amerika’da bir göle gidip balık avlamak istedik. Oltalarımızı alıp göle gittik ve yemleyerek oltalarımızı suya attık ama nedense oltamıza hiç balık takılmıyordu. Yanımızda duran bir çift ise oltayı attıktan hemen sonra çekiyor ve balığı yakalıyorlardı. Yakaladıkları balığı da hemen oltadan çıkarıp tekrar suya atıyorlardı.
“Biz neden tutamıyoruz” diye sorduğumuzda ise adam tekniğini öğretti ve bizde kısa bir zamanda 4 balık yakaladık ve bizde onları tekrar suya attık. Çünkü amacımız balıkları yakalayıp yemek değildi, hobi olarak bu işi yaptık.
Türkiye’deki, hatta Batman’daki balıkçılar çeşitli yöntemlerle balık avlıyorlar. Özellikle bölgemizde dinamit avcılığı, zehirli yem ve elektrik verilerek avcılık yaygındır. Bu üç yöntem de balık neslinin tükenmesine neden oluyor. Suda ne varsa yok eden dinamit ve elektrikle balık avlama ve zehir her ne kadar geçmişe nazaran azaldıysa da kuytu yerlerde bunu yapanların olduğu da biliniyor. Bu o kadar kötü bir şey ki; küçücük balıkları bile yok ediyor, elektrik ise neslin tükenmesine neden oluyor.
3 kuruş para kazanacağım diye her kötülüğü yapan sözde balık avcıları bilinçlenmeyene kadar bu sistem devam eder. Onun için zaman zaman köylerde, dere, nehir ve göl kenarlarında bulunan ilçe ve köylerde balıkla ilgili eğitim verilirse çok faydalı olur ve en azından balık neslini azaltacak hareketlerden vazgeçilmiş olur.
Bazen şehirler arası yolda ya da Batman’ın Hasankeyf ve Silvan yolu istikametinde bir ipe bağlanmış, yol kenarında bekleyen Balık satıcılarını görürsünüz. Balıklar o kadar küçük ki, yenilecek cinsten olmadığı gibi bunları pişirmek de marifet ister.
Onun için öncelikle bu tür balıkçılığı yapanlar, ağlarına takılan küçük balıkları lütfen gerisin geriye suya atsınlar ve yaşamalarını yeniden sağlasınlar. 250 gramdan küçük kılçıklı nehir balıklarını yakalamak ve onları pişirip yemek kimseye zevk vermez.
Hepimiz bilinçlenelim ve küçücük balıkları almayalım ki; yakalayanlar bunu anlasın ve onlar da küçük balık yakalamaktan vazgeçsin. Botan gibi bir sudan çıkan 70-80-100 kiloluk balıklara bakıyoruz, bir de bizde satılan yerlere dökülmüş küçük balıklara…
İnsaf yahu. İçinizde hiç Allah korkusu yok mu?
Bırakın bu balıklar biraz daha büyüsün, yumurta bıraksın, serpilip ele avuca gelsin ondan sonra istediğiniz kadarını yakalayın. Ama nesli kurutma uğruna yaptığınız şimdiki işlem tabiata ve hayvan türüne zarar vermekten öteye gitmez.
Dileriz ve umarız ki; yetkililer bu konuda daha duyarlı olup dinamit ve elektrikle, hatta balıkları zehirleyen ilaçlarla mücadele eder, Zabıtalar da şehrin kenar mahallelerinde satılan bu küçücük balıklara da engel olup sahiplerini uyarırlar.
Biraz anlayış, biraz eğitim, biraz kültürlü olsak kötü mü olur? Eğer bunları yapmazsanız 2 yıl sonra barajlardaki balıklar büyüyecek ve o zaman avladığınızda hem daha çok para kazanacak, hem de amacınıza ulaşmış olacaksınız.
Hoşça kalınız
YAZARIN DİĞER YAZILARI