Bazen insanların aklının almadığı şeyler oluyor. Belediye Başkanlığı seçimini Gülistan Sönük’ün kazanıp göreve başlamasından sonra çok sayıda personel Belediye şirketleri aracılığıyla çalıştırılmaya başlandı, kayyum dönemindeki birçok işçinin de yerleri değiştirildi. Bunlar alıştığımız şeylerdi. Kayyum da aynısını yaptı ve göreve geldikten sonra o da yüzlerce çalışanı işten çıkardı.
Buna sistemin gereği mi, yoksa kimin kiminle çalışacağının hesabı mı, ne derseniz deyip ama iki taraf için de mağduriyetler var ve onlarca kişi hak etmediği işyerlerinde çalıştırılırken bazıları da çeşitli gerekçelerle işten çıkarıldılar.
Örneğin seçimden hemen sonra Belediyede işçi kadrosuyla çalışan birçok masa personeli çöpe gönderildi, bazıları bekçiliğe verildi, bazıları da ağır işlere sevkedildi. Bunları yaşadık, gördük. Ama ilk kayyum atamasından günümüze kadar kayyum da aynı işleri yaptı ve o da yüzlerce kişinin iş yerini değiştirdiği gibi, yine yüzlerce kişinin iş akdini feshedip çalışanları kapının önüne bıraktı.
İnsanların ekmeğiyle oynanmasını hiçbir zaman desteklemediğimiz gibi, doğru da bulmadık ve onların da bakmakla yükümlü oldukları ailelerinin, çoluk-çocuklarının olduğunu söyledik. Arada yananlar zaten bunlar oldu. DEM döneminde de, Kayyum döneminde de ekmeklerini ve işlerini kaybedenlerin sayısı küçümsenmeyecek kadar çok.
Benim asıl konum bu değil.
Benim öğrenmek istediğim, yeni Kayyumluk görevinin Vali Ekrem Canalp’a verilmesinden sonra yapılan uygulamalardır. Kayyum göreve başladıktan sonra özellikle Belediyeye bağlı şirketlerde çalışan personelin önemli bir kısmının işine son verildi. Bu sayının 200 civarında olduğu belirtilmişti. Peki, işten çıkarılan 200 kişinin yerine kayyum personel aldı mı? Almadıysa demek ki, kadrolar birileri için açıldı ve sadece maaş vermek için yüzlerce kişi alındı.
Eğer böyle değilse ve gerçekten de Belediyenin personel ihtiyacı varsa ve bunlar alındıysa hangi kıstaslara göre alındı. Öyle ya, bunun da bir kuralı var ve adil olunması için ya sınav yapacaksınız, ya da kura çekeceksiniz.
Bu konuda hiçbir bilgimiz yok. Eğer personel alımı yapılmadıysa işler nasıl yürüyor. 200 kişinin işine son verilmesi önemli bir iş gücü kaybının neden olmasını sağlıyor ki; bunu da anlamak mümkün değil.
Daha önceleri de belirttiğimiz gibi öncelikle Valimiz Ekrem Canalp, birçok önemli kadroya ya polis memurlarını, ya da dışardan kişileri atayarak işleri yürütmeye çalışıyor.
Bir değerlendirme yapmamız gerekirse Batmanlılar, dışardan getirilen devlet memurlarına çok sıcak bakmıyor ve bunların görevini yapacak onlarca Batmanlının olduğuna inanıyor. Gerçekten de yetenekli, bilgili, işini bilen nice gençlerimiz bu görevlere atanabilir ve Vali ya da Kayyum’un işini kolaylaştırabilir.
Genele baktığımızda bu çekişmeden zarar görenler iki tarafın yönetimi zamanında göreve alınan kişilerdir. DEM partisi geldiğinde kayyum onların atadıklarının işine son veriyor, Kayyum geldiğinde de DEM partisinin aldığı elemanları kapının önüne koyuyor.
Peki sormazlar mı?
“Eğer Belediye 200-250 kişi eksikle çalışıyor ve işlerde aksama olmuyorsa bunlar niye alındı” diye. Kadrolar mı şişirildi, birilerine alan açmak için mi bunlar yapıldı. Bir de şimdiki kayyum zamanında şimdiye kadar işe alınanların sayısını bilen var mı? Kayyum hiç personel almadıysa bu kadroları kim şişirmişti.
Bir de yetkililerin söylediği önemli bir konu var. Şimdiki kayyum döneminde işten çıkarılanların çoğu örgüt bağlantılı, ya da sempatizanı değil, usulüne göre işlem yapılmayıp işe başlatılan kişilerdir. Bunların çoğunun işten çıkarılma gerekçesi budur.
Öyle de olsa, böyle de olsa biz kimsenin ekmeğiyle oynanmasının taraftarı değiliz. Herkesin huzur, güven içinde ve geleceğinden endişe duymadan çalışmasını isteriz. Onu sağlaması gerekenler de yöneticilerdir.
Yöneticilerimizin daha yaşanılır bir Batman için bu noktalara hassasiyet göstermelerini istiyor ve işten çıkarmaların son bulmasını diliyoruz.
Hoşça kalınız.