HER ŞEYİ KAFAYA TAKANLAR İÇİN YOL HARİTASI
İnsanları günlük hayatta psikolojik manada yoran, enerjisini tüketen, modunu düşüren ya da üzen şeylerin başında bizzat olayların kendisi değil; bireyin bu olay ya da durumlara yüklemiş derin ve mantıkdışı anlamdır. Kişi bu yaşamış olduğu olumsuz duyguları ve düşünceleri iç dünyasına atar, orada bir güzel harmanlar, çeşitli şekillerde yorumlar ve içinden çıkılamaz kadar büyük problemler içerisinde olduğunu düşünmeye başlar. Bu derin, tekrarlayıcı ve takıntılı düşünceler zaman zaman o kadar yoğunlaşır ki kişiyi gündelik hayattan koparır, kişi sürekli düşünceli, kaygılı ve stresli bir imajla sosyal yaşamda var olmaya çalışır.
Olaylara ve durumlara aşırı anlam yükleyen ve bunlardan derin anlamlar çıkartan birey; soysal ilişkilerinde sınırlılıklar yaşayacak, kendisini aile bireyleriyle iletişim problemleri içerisinde bulacak hatta bunları düşünmekten uykuya dalmakta güçlük çekecektir. Aşırı düşünme ve takıntılar insan zihni için sağlıklı değildir. Adeta bireyin zihin dünyasında karabulutlar dolaşır, bu karabulutlar içerisinde kişi yönünü kaybeder ve çırpındıkça daha da kötü durumda kendisini bulabilir.
Aşırı düşünme bağımlılığı ya da her şeyi kafaya takma problemi; senin hem psikolojik sağlığını hem de ruh sağlığını önemli ölçüde etkileyen bir durumdur. Geçmeyen baş ağrıları, sürekli olayları ve durumları düşünmekten zihnin rahatlayamaması, uyku problemleri ve anksiyete bu süreçte seni ciddi anlamda psikolojik sağlığını yaralayacaktır.
Sosyal çevrende her şey güllük-gülistanlıkken, diğer insanlar adeta cenneti yaşıyorken sen takıntılı ruh halinden kurtulamadığın ve anı yaşayamadığın için sürekli karamsar, sürekli mutsuzsundur. Deyim yerindeyse zihnin düşüncelerle ve duygularla sana bu hayatta cehennemi yaşatıyor. Adeta karanlık bir girdapta gibisin ve gün geçtikçe bu olumsuz duygu ve düşüncelere daha çok boğuluyorsun.
Peki, her şeyi kafaya takmamak için, bahsedilen bu olay ya da durumların seni böylesine derinden etkilememsi için işte sana işlevsel bir reçete:
Sana iyi gelen insanlarla daha çok zaman geçirebilirsin: Günümüzde sosyal ya da duygusal ilişkilerde artık kişinin sadece iyi olması yetmiyor maalesef. O kişinin aynı zaman da sana iyi gelmesi ve sana kendini iyi hissettirmesi de büyük önem arz etmektedir. Enerjini sömüren, seni sadece zor zamanlarda yara bandı gibi gören, yaptığın fedakârlıkları sana görevinmiş gibi hissettiren, hayır dediğinde seni suçlayıp değiştiğini söyleyen, kısacasını seni değersizleştirip manipüle eden ne kadar kişi varsa onlarla yol ayrımına girmen senin psikolojik manada olağanüstü rahatlamanı sağlayacaktır. Kaybetme korkusuyla hayır diyemediğin kişiyi yıllarca idare etmene rağmen yorulan yine sen oldun ve şu an hayır dediğin için senden uzaklaşan kişiler için de kendini asla kötü hissetmen için bir neden olmayacaktır. Çünkü kaybettiğini sandığın belki de kurtulduğundur. Zaman zaman çevrendeki insanlar seni eskisi gibi kullanamadıkları ve yönlendiremedikleri için değiştiğini söyleyeceklerdir. Bu sözlere göğüs gerebilmeli, derin anlamlar yüklenmemelidir. Sürekli alttan alan sen oldukça, bu duygunun gerilimini içinde yaşayacak ve başkalarını keyfini çatarken sen gerilim ile boğuşacaksın. Sürekli kendini suçlaman ve her fırsatta kendini cezalandırman kendi benliğini yok saymana ve çevrendekiler tarafından değersizleştirilmene yol açacaktır. Unutma sen kendine değer vermezsen, çevren seni her zaman daha değersiz görecektir.