YEMİN İÇİRLİR Mİ, EDİLİR Mİ?
Hani Batmanda özellikle trafik kurallarına pek uymama alışkanlığı var.
Bazen ‘polis olmazsa ne olur?’ diye düşündüren trafik magandaları ve acemilerle bir memlekette yaşamanın zorluğunu anlayabilirsiniz.
Memleketimizde polislerin bile hatasını gördüğü halde ikna edemediği kural tanımazlar var.
Yurdum insanı cezayı yememek için gayret eder, cezaya sebep olacak davranışlardan kaçınmak için pek gayret sarf ettiği söylenemez.
Yine bir trafik kural ihlali, bir polis ve ceza meselesi.
Ama bu kez okuyacağınız bize ait değil, bir okuyucumuzun paylaştığı ‘Trafikte Yemin İçme’ olayı.
Okuyucumuzun faccebok hesabından paylaştığı yazıyı görünce bizde sizinle paylaşmak istedik.
“Geçenlerde sabahın erken bir saatinde nasılsa kimse görmez diye kırmızı ışıkta geçip sola döndüm ve 50 metre ilerdeki kırmızı ışıkta beklerken trafik polisine yakalandım. Kırmızı ışıkta geçtiğimi söyleyip ehliyet ve ruhsatı istediğinde ‘ama ışık sarıydı’ itirazıma sert bir komutla ‘yemin iç!’ dedi.
Resmen kalakaldım, insan yalan yere yemin edemiyormuş.
Sonra anladım ki Batmanlıca sormuş “iç”
“Yemin içilmez, edilir” dedim
Yemin edemediğimi gören sevgili polis kahkahayı basarak ‘hadi yırttın, yalan yere yemin etseydin cezayı yazacaktım, bir daha dikkatli ol’ dedi ve gitti.
ŞEHRİN ÖNEMLİ SORUNU VE SİHİRLİ DEĞNEK
Batmanda binlerce insanı ilgilendiren önemli bir mevzuda arazi meseleleridir.
Kamulaştırma, kadastro, miras, arazi sınırları ile ilgili tartışmalar bitmek bilmiyor.
Zaman zaman kavga ve darp olaylarının başında da bu mesele geliyor.
Son günlerde merkeze bağlı bir çok köyde ciddi tartışmalar yaşanıyor.
Bazen bakıyorsunuz haber ajansları ve gazetelerde “köylüler tepkili” şeklinde haberler yer alıyor, bazen de şikayet edilen kurumlardan yalanlamalar geliyor.
Anlayacağınız Batmanın arazi meseleleri yıllardır devam etmekte ve devam edeceği de görülmektedir.
Toplulaştırma bitince tapulu arazilerinin yerini değiştiğini görenler, tapu intikal işlemleri bitince arazilerinin küçüldüğünü görenler, vergi verdikleri hazine arazilerini alamayanlar avukat ve mahkeme yoluyla çözemedikleri işlerini basın yoluyla çözmeye kalkmaktadırlar.
Basın kuruluşları sık sık bu iddia sahipleri yüzünden de sıkıntı yaşıyor.
Mahkemelerin çözemediği arazi sorunlarını gazeteler nasıl çözsün?
Biz ne hakimiz, ne savcıyız, ne de bu işlerden anlarız, şehrin bu önemli meselesi için elimizde de sihirli değnek yok.
Ama yine de iddialarla gelenlerin tek söylediği var
“şunu bir haber yapın da işlerimiz çözülsün”
İnanın gazetede çıkan haberle mahkemenin sonuçlandırmadığı arazi işini biz hiç de çözemeyiz.
Bu nedenle bu arazi kavgaları da, tartışmaları da, kardeşleri ayıran miras meseleleri hiç bitmeyecek.
En iyisi arazilerle değil, kendi çaba ve emeğinizle zengin olmaya çalışın.