Açıklamada, Evrensel Bildirge’nin 76. yılı vesilesiyle insan hakları, adalet ve barış değerlerinin önemine vurgu yapıldı. Bildirgenin 30 maddelik yapısının, Birleşmiş Milletler tarafından 1948 yılında kabul edildiği ve Türkiye’nin 1949’da Resmi Gazete’de yayınlayarak yürürlüğe koyduğu belirtildi. Ancak, günümüzde bu ideallerin gerisinde kalındığı ve BM’nin küresel sorunlara yeterince çözüm üretemediği ifade edildi.

Türkiye özelinde, 2016 yılından bu yana OHAL rejimi altında artan hukuksuzluk, işkence ve insan hakları ihlallerine dikkat çekildi. Ekonomik kriz, kadın ve LGBTİ+ hakları, mülteci sorunları ile Kürt meselesi başta olmak üzere çeşitli alanlarda ciddi ihlallerin yaşandığı vurgulandı. Ayrıca, toplumsal özgürlüklerin kısıtlanması ve şiddetin yaygınlaştırılması eleştirildi.

Açıklamada, özellikle Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesi gerektiği ve tüm tarafların içtenlikli adımlar atması gerektiği belirtildi. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kadınlar ve LGBTİ+ toplulukları üzerindeki olumsuz etkilerine de değinildi. Mülteciler ve ekonomik kriz nedeniyle yaşanan zorluklar da eleştirildi.

Son olarak, insan hakları savunucularının hak ihlallerini belgelemeye, görünür kılmaya ve adalet ile barış için mücadele etmeye devam edecekleri vurgulandı. "Görüyoruz, Susmuyoruz, Mücadele Ediyoruz." sloganıyla açıklama tamamlandı.