<div>Açıklamada, yargı eliyle yürütülen siyasi operasyonların, halk iradesine ve yerel demokrasiye yönelik tahammülsüzlüğün bir yansıması olduğu vurgulandı. Üniversite öğrencilerinin boykot kararının sadece adalet talebiyle sınırlı olmadığı, aynı zamanda ekonomik ve sosyal sorunlara karşı bir tepki niteliği taşıdığı belirtildi.</div> <div>Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu, 25 Mart 2025 tarihinde öğretim elemanları için "hizmet üretmeme" kararı aldı. Bu kararın, öğrencilerin anayasal ve demokratik haklarını kullanabilmeleri için alındığı ifade edilirken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Eğitim Sen hakkında "suç işlemeye alenen tahrik" gerekçesiyle başlattığı soruşturma hukuki dayanaktan yoksun olarak nitelendirildi.</div> <h4>Sendikal hakların uluslararası sözleşmeler ve Anayasa tarafından güvence altına alındığı belirtilerek, kamu emekçilerinin iş bırakma hakkının yasal bir hak olduğu vurgulandı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıklamalarına da tepki gösteren Eğitim Sen, sendikal mücadelenin kriminalize edilmek istendiğini belirtti.</h4> <div>Eğitim Sen, baskı ve tehditlere boyun eğmeyeceklerini vurgulayarak, eşit, parasız, bilimsel, laik ve demokratik eğitim mücadelesini kararlılıkla sürdüreceklerini açıkladı. "Birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız" diyerek, eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin hakları için mücadele etmeye devam edeceklerini duyurdu.</div>