USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

KADINLARMI ERKEKLERMİ..

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verileri, boşanma davalarında başvuru yapan taraflar arasında önemli bir fark olduğunu gözler önüne seriyor. Son yıllarda yapılan analizler, kadınların boşanma talebinde bulunma oranının erkeklere kıyasla daha yüksek olduğ

KADINLARMI ERKEKLERMİ..

TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verileri, boşanma davalarında başvuru yapan taraflar arasında önemli bir fark olduğunu gözler önüne seriyor. Son yıllarda yapılan analizler, kadınların boşanma talebinde bulunma oranının erkeklere kıyasla daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.

KADINLARIN BOŞANMA GEREKÇELERİ

Uzmanlara göre, kadınların boşanma talebinde bulunmasının başlıca nedenleri arasında ekonomik zorluklar, şiddet, sadakatsizlik, iletişim eksikliği ve aile içi huzursuzluklar yer alıyor. Özellikle ekonomik bağımsızlık kazanan kadınların, huzursuz evliliklerini sonlandırma konusunda daha cesur adımlar attığı belirtiliyor.

ERKEKLERİN TALEPLERİ DAHA AZ

Erkeklerin boşanma davalarındaki başvuru oranları, kadınlarınkine göre daha düşük. Uzmanlar, erkeklerin bu süreçte daha pasif bir rol oynamasını toplumsal normlara ve evlilikteki statükoyu koruma isteğine bağlıyor.

2023 VERİLERİNDEN ÖNE ÇIKANLAR

TÜİK verilerine göre, boşanma davalarının %65’inde başvuran taraf kadınlar. Bu oran, özellikle büyükşehirlerde daha belirgin hale geliyor. Batman ve çevre illerinde ise daha muhafazakâr yapı nedeniyle kadınların oranı Türkiye ortalamasının bir miktar altında seyrediyor.

UZMAN DESTEĞİ ÖNERİLİYOR

Boşanma oranlarındaki artış, aile danışmanlığı ve evlilik terapisi ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Uzmanlar, çiftlere sorunlarını çözmek için profesyonel destek almaları çağrısında bulunuyor. Boşanma sürecinde en büyük mağduriyetin çocuklar üzerinde yaşandığını hatırlatan uzmanlar, tarafların bu süreçte sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri gerektiğini vurguluyor.

TÜİK verileri kadınların erkeklere kıyasla daha fazla boşanma talebinde bulunduğunu ortaya koyarken, bunun arkasındaki sosyolojik ve ekonomik nedenler de dikkatle incelenmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ