<div>Batmanda Şehmus Ustabaşı’yı tanımayan yok…</div> <div>TP emeklisi ve basın sektörünün duayenlerinden olan sevgili Ustabaşı, Batmanda yaşanan her olayı yakinen bilen nadir kişilerden.</div> <div>Kim kimi dövdüyse, kim nerde kaza geçirdiyse, kim damdan-daldan düştüyse sevgili Şehmus hepsini bilir.</div> <div>Gazetemizin canla-başla çalışanlarından olan Ustabaşı, gece yarılarına kadar bazen de sabahın ilkışıklarına kadar haber kovalar, şehrin bir ucundan diğer ucuna haber için yolları aşındırarak sahada çalışan emektar bir arkadaştır.</div> <div>Şimdi ise başlıkta neden “taziye Şehmus” diye yazdığımızı açıklayalım.</div> <div>Bazen haber için 24 saat ayakta olan sevgili muhabirimiz, işlerin yoğun olduğu saatlerde gelen telefonlara “ben bir taziyedeyim, fazla konuşamıyorum” deyip kendisini boş yere meşgul edenleri kırmadan geri çevirir.</div> <div>Hep “taziye” deyince bir gün kendisi ile gerçekten bir taziyede bulunduk.</div> <div>Annesi onu arayınca “anne ben taziyedeyim fazla konuşamam” deyip kapatmak istedi.</div> <div>Ama annesi bu duruma içerlenmişti.</div> <div>“oğlum bana da mı?” deyip Şehmus’un taziyede olduğuna inanmadı.</div> <div>Peki sonra ne oldu?</div> <div>Şehmus, taziye evindeki imama telefonu uzatıp annesi adına da bir Fatiha okutmasını ve annesine oğlunun taziyede olduğunu söylemesini istedi.</div> <div>İmam bu duruma şaşırmıştı ama biz neden böyle yaptığını zaten anlamıştık…</div> <div>İşte bu misal ile bugün de muhabir arkadaşımız Şehmus Ustabaşı ile ilgili bilinmeyen bir gerçeği sizlere paylaşmak istedik.</div>