Toplumsal hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri de komşudur. Aynı sokak, mahalle veya binada ortak mekânları paylaşan kişilerin birbirleriyle insani ilişkileri, sosyal dayanışma ve yardımlaşmaları oldukça önemlidir. Kur’an, yakın ve uzak komşulara, birlikte olduğumuz iş, yol veya hayat arkadaşlarımıza iyilik etmemizi ve bunlarla olan ilişkilerimizde kendimizi üstün görerek kibirli davranmamızı yasaklar.(4/36) Hz. Peygamber’in komşuluk ilişkileri ve hakları konusunda oldukça vurgulu beyanları vardır. O, komşuya eziyet etmeyi şiddetle yasaklamış, insani ilişkilerimizin tümünde empati yaparak, adalet yapmamızı istemiştir. O, bu konuda kendimiz için istediğimiz iyi ve güzel şeyleri komşularımız ve diğer kardeşlerimiz için de istemenin iman ölçüsü olduğunu vurgulamıştır.(Buhari,Müslim)
Hz. Peygamber, “Cebrail bana komşu hakkına hürmet etmeyi devamlı tavsiye etti, sonunda ben onun (Allah’ın emriyle) komşuyu komşuya mirasçı yapacağını zannettim”(Buhari,Müslim) demiştir. Şüphesiz komşuyu gözetmek, hediye vermek, selam vermek, karşılaşıldığında güler yüz göstermek, halini hatırını sormak, ihtiyaç duyduğunda güler yüz göstermek, ister maddi, ister manevi olsun, isterse farklı türleriyle ondan kötülük vasıtalarını önlemek gibi, gücü yettiği kadar, ona iyilik çeşitlerinin ulaştırılmasıyla meydana gelir. Hz. Peygamber, “Allah katında komşuların en iyisi komşusuna en iyi olanıdır.(Tirmizi) Komşusu kötülüğünden kendisi emniyette hissetmeyen kişi cennete giremez”(Ahmed) demiştir. Abdullah b. Ömer, “Kişinin komşusu güler yüzlü ve tatlı dilli olması onun evinin değerini artırır” demiştir.
Müminin, komşusunu herhangi bir şekilde rahatsız etmesi caiz değildir. Hz. Peygamber, “Allah’a ve ahiret gününe iman eden, komşusunu rahatsız etmesin.(Buhari,Müslim) Vallahi iman etmiş olmaz! (üç kere) “Ey Allah’ın Rasulü! Kim?” diye soruldu. O da koşusunun şerrinden emin olmayan kimse!(Buhari,Müslim) Komşusu şerrinden emin olmayan kimse cennete giremez.(Buhari,Müslim) Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse, komşusuna iyilik etsin.”(Buhari,Müslim) Allah katında en iyi komşu, komşusuna karşı iyi olan komşudur.(Tirmiz) Komşunun komşu üzerindeki saygınlığı, babasının saygınlığı gibidir”(İbn Ebi’d-Dünya) demiştir.
Biri komşusunu şikâyet etmek üzere Hz. Peygamber’e gelmişti. Hz. Peygamber, “Git ve sabret” dedi. Adam, Hz. Peygamber’e iki veya üç sefer geldi. Hz. Peygamber bu sefer, “Kendi eşyalarını evden çıkarıp yola at” dedi. Adam da eşyasını yola attı. İnsanlar ona bu durumu sormaya başladılar. O da olanları anlatıyordu. Bu defa insanlar, “Allah, onu şöyle etsin, böyle etsin! Gibi sözlerle kötülemeye başladılar. Adamın (şikâyetçi olduğu) komşusu gelip ona “Eşyalarını al, evine dön. Artık benden hoşlanmadığın bir şey görmeyeceksin”(Ebu Davud) diyerek protestosunu kala almış ve böylece Hz. Peygamber rahatsız edilen komşunun şikâyet hakkının olduğunu böylece kayıt altına almıştır. Bu uygulamalı hadisten zulmü protesto hakkı da çıkmaktadır.
Komşular arasında en ufak bir ayrıntı bazen komşumuzun iyi yola gelmesine sebep verebilir. Müslüman bir genç tahsilini tamamlamak üzere Almanya’ya gitmişti. Bir daire kiralamış ve böylece hayatına devam ediyordu. Tam karşısındaki dairede bir Alman genç, oturuyordu. Alman genç ansızın seyahate çıkmıştı, gazeteci getirmiş olduğu günlük gazeteleri kapısının önüne koyuyordu. Aralarında hiçbir ilişki bulunmamasına rağmen, komşusunun günlük gazetelerini evine götürüp özel bir çekmeceye gün sırasına göre istif ediyordu. Alman genç iki veya üç ay sonra dönünce ona halini hatırını sordu. Salimen döndüğü için onu tebrik etti, sonra da gazeteleri ona teslim etti. Ona “Bir makaleyi izlediğini veya bir yarışmaya katıldığını düşünerek bunları kaçırmamanı istedim” dedi. Bu titizliğe şaşırarak komşu ona baktı ve “Bundan dolayı bir ücret veya bir bahşiş istiyor musun? dedi. Müslüman genç, “Hayır, dinimiz bize komşuya iyi davranmamızı emrediyor. Sen de komşusun, bu yüzden sana iyi davranmam gerekir” dedi. Müslüman genç o komşuya devamlı iyi davrandı, Sonunda Alman genç İslam’a girdi. Hz. Aişe “Üç şey ülkeleri uygarlaştırır ve ömürleri arttırır: İyi komşuluk, akrabayı kollayıp gözetlemek ve güzel ahlak”[1] demiştir. Şairin; “Kendinin sağdaki bir rakam olduğunu bilmen, hayata vurduğun damgandır. Her şeyle, ahlakınla bile Allah’a kulluk ediyorsun.” Dizelerini aktarmadan edemedim.