Çin’in pazarında fare,  maymun, yarasa, köpek, kedi, yengeç,  yılan,  kurbağa, kurtçuklar, hatta karınca satılıyor. İşte (korona virüsünün kaynağı da bu hayvanlardır.)

Evet, İslam fıkhında helal- haram diye iki kavram vardır. Birincisi mubah ve faydalı, ikincisi ise yasak ve zararlıdır. Çin bu hükme itibar etmediği için onda bu hayvanlardan dünyaya Korona virüs belası zuhur etti. Ve bu dinsizliğiyle beraber Dünya sağlık teşkilatınca suçlu duruma düştü

Evet,  Çin’de pazarlananlardan biri köpek İslam’da eti haramdır, dokunması tüm mezheplere göre sakıncalıdır, Şafiye göre her türlü teması haramdır. Mesela ağzı her zaman ıslak olduğu için tüm mezheplerde mutlaka ağzı haramdır, sair cildi ve tüyleri de yaş iken haramdır, dokunulamaz. Bahis ettiğim diğer mezkûr hayvanların tümü de zararlı olduğu için İslam tümünü haram listesine koymuştur.

Bu manalı hikmeti, yaşadığım canlı bir misalle izah ederim:

Ben 1964te askerdim. O zaman İttihat adında bir gazete vardı. Her gün ondan bir tana alıp okurdum. Gazetenin bir köşesi Müslüman olmuş İngiliz bir dr. Profesöre aitti. Dr. yazısının başlığı şuydu:  (Neden Müslüman Oldum?)

O yazılarının bir tanesi şöyle başlardı:

“Ben Müslüman olmadan önce insanların yüzlerindeki buruşukları düzeltmek için araştırma yapardım, bir bitkinin ölüm hariç bütün hastalıklara şifa olduğunu Muhammet’in bir hadisinde gördüm.   Bitkinin Hindistan’da olduğunu öğrendim, fakat toprağın altına girdiği için Hindistanlı bir şahsa ücret mukabilinde bu ürünü bulmasını tavsiye ettim ve bulunca birçok insanların buruşuklarını tedavi etmeyi başardım.

Sonra Muhammet’e âşık oldum ve hadislerini araştırmayı sürdürdüm. Bir sefer şu hadisine rastladım  “إذا ولغ الكلب فى إناء أحدكم فليغسله سبع مرات، وعفروه الثامنة بالتراب”   ( köpek kimin bir tabağına dokunsa yedi kere birisine toprak katarak yıkasın)  Bu hadisi şöyle denedim:

Köpeğin ağzını değdirdiği bir cismi defalarca değişik deterjanlarla yıkadım fakat içindeki virüs ölmedi, bir suyun içine temiz toprak kattım ve onunla yıkadım. Mikrobun öldüğünü gördüm. Ve dedim ki Muhammed’in zamanında tıp ilmi yok denilecek kadar azdı, şimdiki tıbbın dahi keşif edemeyeceği bu olayı O zaman nasıl kendisi teşhisini yaptı? Demek bu zat Allahtan aldığı ilhamla konuşuyordu, diye kanaat getirdim ve Müslüman oldum. Ölüme kadar onun buyruklarını inceler tatbikata geçiririm ve ona olan tasdik ve hayranlığımı korurum…”

 Muhammed’in sana getirdiğini yaşa

Yaşamazsan korona virüsler gelir başa

Bak, yarasadan girer virüs, kayaya, taşa

Allah’a sığın, düz bak Müslim kardeşe. Babnirli Mele