Biz insanların, yaşamı boyunca hastalık ve yaralamalardan dolayı kaçınılmaz bir şekilde başvuracağımız tek kişi doktor, yâda doktorlardır. Yani doktor bir nevi mecburiyet kapısıdır. İstesek de istemesek de sevsek de sevmesek de kendi yaramıza derman bulacağına inandığımız hastalığın verdiği acılardan dolayı, üzüntülü, buruk ve iyileşmeye dair bir inanca sahip olduğumuzdan dolayı biraz da mutlu bir ruh haliyle doktor kapısına doğru hızlı adımlarla yürüyoruz. Orada doktorun hiçbir müdahale yapmadan, duruşu ve hastayı karşılama şekli bile hasta üzerinde olumlu yâda olumsuz etki yapabilir. tebesüm, ilgi ve alakadan yoksun bir halde yapılan müdahaleler hasta üzerinde çok fazla tesir etmemektedir. Çünkü doktorun hastasının yarasına çözüm bulabilmesi için öncelikle o hastanın ruhunu okşaması lazım ki diğer yapılan tıbbi müdahalelerin faydası olsun.

Yüce Allah kuranı kerimde şöyle buyurmaktadır:’’her kim bir insanı yaşatırsa tüm insanları yaşatmış gibidir. Kimde bir insanı öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir. maide süresi 32.ayet

Bu ayeti kerimden doktorların da kendilerine bir pay çıkarması lazım, çünkü hastalığımızda şifamızı önce Allah sonra doktorlarda arıyoruz. Doktorlara güvenimiz sonsuz olduğu için, yanlış ta olsa bize yapılan tüm müdahalelerin yerinde olduğuna inanıyoruz. Ve o doktorun bize uyguladığı tedaviye katlanmaktan başka çaremiz kalmıyor. Biz hastalar boynu bükük av gibiyiz. Doktorlarda avını istediği gibi avlayan avcı gibidir. Bazı durumlarda doktor kendi rahatını bozmamak için hastasına yarın gel yâda iki dakika geç kaldın çıkmak zorundayım gibi hasta ve insanlığı hiçe sayan bahaneleriyle insanların haytalarını kaybetmelerine sebep olabilmektedirler. Özel bir durum dâhil olmak üzere hiçbir bahane insan hayatını kurtarmak ve kurtarmaya yeltenmekten daha önemli olmamalıdır.

Hekimlik; bedenin hastalıklarını iyileştirir, bilgelik; ruhun hastalıklarını iyileştirir. demokritos

Doktor kapısına gidip de kendini ifade edemeyen, derdini anlatamayan doktorla aynı dili konuşmadığı için hiçbir bilgi almadan ve hatta azarlanarak evine dönen nice insanlarımız vardır. Bu insanlara karşı görevini yapmayan doktor nasıl rahat uyuyabilir ve nasıl aldığı parayı hak ettiğine inanır. Doktor hastayı tedavi edip sağlığına kavuşturmaktan çok, hastayı kendine hayran bıraktırmalı ve hayır duasını almak için çabalamalıdır. Gerçek doktor her hasta ile yaşayıp ölendir.’’S.ZWEİG Allaha emanet olun.