Siyaset arenasında daha önce faal olarak çalışmış, belli bir aradan sonra tekrar bu işe soyunmaya kalkışan ve bu arenada yeni taze bir kanla, boy göstermeye çalışan, farklı düşünce tarzlarıyla halkın desteğini arkalarına alaraktan ipi göğüslemek isteyenler, dün olduğu gibi bu günde ortaya çıkmaktadırlar. Gazete sayfalarındaki söylemlerine bakıldığı zaman, klasik bir söylemin dışına çıkılmadığını görürüz. Bu söylemler: oylarınıza talibim beni seçip bana bu görevi layık görürseniz seçildiğim andan itibaren, siyasi hayatım boyunca gece gündüz, hangi saate olursa olsun hizmetinizdeyim size hizmet etmekten gurur duyarım gibi kronikleşmiş laflarla bizleri her seferinde avutmaya devam ederler. Biz halk olarak ya o kişinin hitabet gücünün verdiği tesire, yâda gerçekleşmesi mümkün olmayan kendisinin bile yapacağına inanmadığı vaatlerine kanıyoruz.

Yüce Allah kuranı kerimde şöyle buyurmaktadır:’’ey iman edenler! Yapamayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapamayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır. Saf süresi

Onlar söyleyip gerçekleştirmedikleri vaatleri unutabilirler, öyle bir vaatte bulunmadık da diyebilirler. Ama biz halk olarak birey olarak asla unutmaz ve başka bir seferde de hatırlatmayı iyi biliriz. Bir halkı temsil etmek halkın öncülüğüne talip olmak kolay olmasa gerek, çünkü halkı temsil etmek, halktan biri olmak halkın isteklerini yerine getirmek, halkın olduğu yerde bulunmaktır. Liderliğe soyunan birinin öncelikle oy veren vermeyen ayırımı yapmadan hizmet aşkıyla yanıp tutuşması lazım. Koltuğunu korumak yâda koltuğa sahip olmak için halkın arasına gir, istediğini al git, sonra halk ta kendi yağında kavrulsun. Siyaset arenası mankenlerin boy gösterdiği yer gibi boy gösterme yeri değildir. Bizim boy posunuzu görmeye ihtiyacımız yok, hizmete, sıkıntılarımızın giderilmesine, bize ön ayak olmanıza ihtiyacımız vardır.

Peygamberimiz(s.a.v) şöyle buyurmaktadır:’’bir kimse din kardeşinin rahata kavuşması veya sıkıntıdan kurtulması için hükümet adamlarına gidip uğraşırsa, kıyamette sırat köprüsünden, herkesin ayakları kaydığı zaman, allah’u Teâlâ onu süratle geçirir.

Halkımız artık uyandı kimlerin kendilerine hizmet edip, kimlerin etmeyeceğini, sadece seçim zamanlarında ortaya çıkıp sonra birden ortadan kaybolanları çok iyi biliyor. Halkın sırtından geçiniyor, halka sırtını dönüyorsan bunun adı nankörlük halk aldatma olur. Buradan siyasete soyunan tüm adaylara sesleniyorum: bir halkın derdine derman olabilecek, sıkıntılarını çözebilecek bilgi ve birikime sahip değilseniz, halkın sıkıntılarını ve beklentilerini dile getirme adına elinizi masaya vurabilecek cesaret ve yüreğe sahip değilseniz lütfen bu işten vazgeçin, hem itibarınızı kaybetmezsiniz hem de halkın başına yük olmaktan kurtulursunuz. Allah’a emanet olun.