Günümüzde uyuşturucu ve sarhoş edici madde kullanımı almış başını gidiyor. Bu tehlikeli gidişat hızlı bir şekilde yayılmaya devam ediyor. Uyuşturucu ve uçucu madde kullanımı o kadar hızlı yaygınlaşmış ve kolay bir şekilde bulunabilirken, kullanıcı elini kolunu sallayarak utanmadan ve sıkılmadan kapı önlerinde, okul bahçelerinde ve hatta sınıflarda, öğretmen ve okul müdürünün gözü önünde kullanma cesaretini gösteriyor. Madde kullanıcıları etrafa korku salarak faaliyetlerine devam etmektedirler ve yaptıkları normal karşılanır hale gelmiştir. Meydanlar boş bırakılmış onlar da istedikleri gibi at koşturmaya devam etmişlerdir. Bunlara dur demenin yolu yok mu? Elbette ki vardır ve dur demek zahmetli iştir. Bu mühim mesele için elimizi ve bedenimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Uyuşturucuyu kullanmış kişi uzaydan gelmemiş ve maalesef yabancı da değildir. Bizim içimizden birinin ya oğlu, ya kardeşi, ya akrabası, ya da komşusudur. Bu çocuğu madde kullanımından vazgeçirmek için, aile olarak, mahalleli olarak, okul idaresi olarak, öğretmen olarak bir araya gelerek karşılıklı bilgi alışverişinde bulunarak, gerekirse emniyet güçleri ile irtibat haline girmek suretiyle bir önlem almamız hayati bir mevzu konusu olmuştur. Gençlerimizi ve çocuklarımızı uyuşturucu bataklığından vazgeçirmenin bütün yollarını deneyelim. Bir baba olarak “bu benim ailemden değil” bir mahalleli olarak “bu benim mahallemden değil” bir okul müdürü olarak “bu benim okulumdan değil” ya da bir öğretmen olarak “bu benim sınıfımdan değil” deyip geçmeyelim. Bu yara hepimizindir, bu yaraya derman olmak hepimizin birinci derecede görevidir.
Peygamberimiz(s.a.v) şöyle buyurmaktadır : ''Zalimde olsa Mazlumda olsa Mümin kardeşine yardım et''
Yukarıdaki Hadisi Şerifte Anlatılmak İstenen: Ne olursa olsun… İster bizim gibi düşünsün ya da düşünmesin, bizim yürüdüğümüz yolda yürüsün ya da yürümesin, bu iğrenç tuzağa düşen herkesin elini tutmalı, hepsine yardım elini uzatmalıyız. Çünkü madde kullanan birini biz ne kadar dışlarsak, ne kadar kötü muamele gösterirsek o kadar daha kötüye gitmesine yol açarız. Fakat ne kadar ilgili davranırsak, tatlı dilimize ne kadar çok başvurursak bir o kadar da yanlışından dönmesine katkıda bulunuruz. Ailemizde, mahallemizde ya da memleketimizin herhangi bir yerinde “madde bağımlıları yok” diye rahat uyumayalım… Başka aile ve mahallelerdeki madde bağımlıları da uykumuzu kaçırabilir ki, biz her ne kadar evde çocuklarımıza kaşıkla bal veriyorsak, dışarıda ise onlara kürekle zehir veriyorlar. “Korkunun ecele faydası yoktur” misali, madde bağımlılarını gördüğümüz yerde, bizden olsun ya da olmasın, nerden gelmişse gelsin ona o maddenin zararları anlatılmalı, onu bu alışkanlıktan vazgeçirmek için bütün yolları denemeliyiz. Böyle durumlarda tabii ki olumsuz tepkiyle karşılaşabilir ve hakarete de maruz kalabiliriz. Bu tepkiler bizi yıldırmamalı ve asla korkutmamalıdır. Allah rızası için atılan bütün adımlarda Yüce Allah bizim ile beraberdir.
Peygamberimiz (s.a.v) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Senin vasıtanla yüce Allah’ın bir kişiye hidayet vermesi, senin için üzerine güneşin doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır’’buhari
Özellikle görev yaptığı okulunda madde bağımlısı öğrencisi olan okul müdürü ve öğretmenlere sesleniyorum: Lütfen korkmadan, cesaretle, bu çocuklar sizin öz çocuğunuzmuş gibi hareket ederek onları bu kötü alışkanlıktan kurtarmak için her yolu deneyin ve mutlu olun. Allah’a emanet olun.