Küpün içinde olan madde zamanla küpün dışına tereşşuh eder, çıkar, içinde zehir varsa zehir, panzehir varsa panzehir dışa atılır. İnsan da küp gibi fıtratında olan felsefenin üstüne perde çekilse de fırsat bulunduğunda dışa atılacak. Kuran-ı Türkçe okutmak, Ayasofya’yı camiye çevirmeyi hazım etmemek, başörtüsü yasağını gündemde tutmak gibi eylemler dine muhalif insanın fıtratında mevcuttur. Fırsat bulunduğunda icra etmekte tereddüt etmeyecek, içindeki batıl felsefe olduğu gibi terettüp edecek. Hatta kuran ve ezanı tahrif edecek, camileri tavla yapacak, Ayasofya’yı müzeye çevirecek, türbanı ve kuran harflerini yasaklayacaktır.
Sadi Şirazi bir temsilcikle bu hallerini şöyle beyan etmiştir: “Sultan, ahlak değişebildiğini söyler, vezir de tersini iddia eder. Sultanın delili, eğitilmiş kedisidir. Kedi, sofra hazırlandığında iki ön ayakları arasına mum konur, yemek sonuna kadar mumu havada tutar. Vezir gizliden cebine bir fare koyar, sofra hazırlandığı ve kedi mumu ayaklar arasında tuttuğu sırada fareyi gizliden ortaya atar; kedi fareyi görünce mumu fırlatır, fareye saldırır. Vezir kedinin eğitim neticesinde mum tutması vaki olduğunu amma fareyi görünce fıtratındaki huy devreye girdiğini, fareye saldırdığını söyler ve sultanla yaptığı münazarayı kazanır”
Dine tam ters zihniyet insanların tepkisine maruz olmamak için kendi batıl davasına doğrunun kılıfını giydirir. Örneğin Fransa lideri, Macron, peygamberimize hakaret etmeye reva gösterirken batılına şu kılıfı giydirmiş: “ben Türk milletine karşı değilim reisine karşıyım.”
Keza İslam’ı tahkir edenler ya Radikal İslam, (köktenci ) ya da İslamofobi (İslam korkusu") gibi kılıfları giydiriyor ki saf Müslüman anlamasın, tepki göstermesin.
Firavun küfrünü yaşatmak için kendi sihirbazlarını doğru, Musa’nın nübüvvet simasını batıl ve sihir olarak nitelendirirdi. Hatta Musa’ya وَأَنْتَ مِنَ الْكَافِرِينَ “sen kâfirlerdensin” diyerek küfrünü Musa’ya ilhak ederdi.”
Kuranı Türkçe okutan, Ayasofya’yı camiye çevrilmesini yadırgayan, başörtüsünü yasaklayan zihniyet bu batıl icatlarına yorum yaparak ikna edici kılıf hazırlarlar. Amma artık millet şuurlaşmış, sahta kılıfı tanır, her ideali bilir, her zihniyetin havarilerini keşif eder, kimin ne fikirde olduğunu, küpün içinde zehir ve panzehiri bilir. Zira tecahül devri bitmiş, sihirli kılıflar sökmez. Hükema derler ki: “yalancının mumu yatsıya kadar yanar…” Hakka Namzet Ol