Değerli okurlarımız, tüm dünyayı sarsan ve adeta dize getiren Korona Virüs salgınının farklı bir boyutundan söz etmek istiyorum. Korona virüs bize aile olmamızı öğretti. Özellikle aile çoluk çocuğunu ihmal edip vaktinin çoğunu kahve kıraathanelerde geçirenler, bir nebze olsun ailesiyle vakit geçirme imkânına sahip oldu. Şu anda dünyanın her tarafında fakir, zengin herkes eşit oldu. Dört duvar arasında alacağı olan alamıyor, kira geliri olan alamıyor, arabası olan doğru dürüst arabasına binemiyor. Dünyanın sayılı zengin adamlarından olan futbolcu Ronaldo ada almış ve adasından dışarı çıkamıyor. Neyi anlayabiliriz bundan? Şunu anlayabiliriz: paramız, saraylarımız, adalarımız, bütün servetlerimiz bizi dört duvarın dışına çıkarmaya yetmiyor. Bizim kurtulmamız için bize ne lazım? Allah’a sığınmak, Allah’ın ipinden tutmak bırakmamak ancak böyle kurtulabiliriz. Aksi halde dünyamız da ahiretimiz de tehlikeye girer. Yüce Allah Kuran’ı kerimde şöyle buyurmaktadır: “Bilmez misin ki, göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Sizin Allah’tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur…” Bakara süresi 107.ayet. Şu anda dünya genelinde, insanlar arasında bir arayış var, herkes düşünüyor sahip olduğu mal varlığını feda etse bu virüsten kurtulamayacağını öğrenmiş oldu, evinde yiyecek ekmeği olmayan ve kapısının önünde özel uçağı olan aynı durumu yaşıyor. Belki inşallah, Allah’ın izniyle bu virüs dünyadaki bütün gayrimüslimlerin ve sahtekâr Müslümanların hidayetine vesile olur. Son olarak bu virüsün gelmesiyle, akıllını kullanan herkesin kendine çekidüzen vermesi gerektiğini düşünüyorum. Allah’a emanet olun.