Dünyanın, asrın, hatta bazen gün ve saatlerin değişimiyle bazı hükümler de değişiyor. Bu değişim maslahata dayalı olduğundan dinlerde dahi NESİH kavramıyla gerçekleşmiş bulunuyor. Örneğin, kıblemiz önce Kudüs ciheti idi, sonra Allah tarafından Kâbe'ye değiştirildi. Buna nesih denilir.
Lakin değişmeyen ve nesih edilmeyen 5 temel unsur bulunur. Onlar hiçbir zaman ve şeraitle değişmez. Bunlar din, akıl, nesep, nefis, mal.
Evet, bu beş esas dokunulmaz olduğundan bütün insanlar bu beş temeli korumakla mükelleftir. Yani tahrif edilmeyen bütün dinler korunma altındadır. Akıllar korunma altındadır, meşru olan bütün nesepler korunma altındadır, bütün nefisler, korunma altındadır ve bütün mallar korunma altındadır ve bunların her beşi kutsal olduğundan ötürü dokunulmaz kısmından sayılmıştır.
Bu beş esasların korunması bütün dinlerin temel emridir, bütün dinler bunları koruma vecibesine hüküm etmişler.
Bu gün dünyayı huzursuz eden, zulmü ön sıraya getiren ve bütün insanları kavga, sömürü, işgal, din dışı haline getiren, insanların bir kısmını göçe, zillete sürükleyen bu beş esasın zedelenmesi ve korunmaya alınmamasıdır.
Kesinlikle itiraf ederiz ti eğer bu beş esas dinlerin isteği doğrultuda korunsaydı, bütün menfi eylemler vuku bulmazdı, insanlık huzur içinde yaşayacaktı.
Konuyu tam anlamak için şu kıssaya kulak verelim:
Evet, rivayet edilir ki bir hâkim bir bilge, bir subay sohbet esnasında elektrik faydasını konuşurken Edison gündeme gelmiştir. Edison'un bu icatla cenneti hak ettiğini tartışırken meşhur bir âlime sormanın daha doğru olduğunu düşünmüşler ve beraber meşhur müftüye gitmişler. Müftü onlara ikram ettikten sonra subaya şu soruyu sormuş:
Komutan, eğer hututta senin askerin nöbet tutuyorsa ve belgesi, pasaportu, olmayan bir ünlü hududu geçmek isterse senin nöbetçi askerin ona müsaade edecek mi? Edecekse senden taltif mi alacak ceza mı alacaktır?
Subay cevaben der ki eğer nöbetçi asker belgesi olmayan bu ünlü kişiyi geçirirse ağır cezayla tecziyesi edilecektir. Zira belge, kanunen hududu geçmeye birinci şarttır. Ünlünün belgesi olmadığına göre nöbetçi askerin müsamaha gösterip huduttan geçirmesi askerin tecziyesine birinci sebeptir, onu kanun disipliniyle cezalandırmak kesindir.
Müftü, devamen diyor ki cennete girmenin belge ve pasaportu dindir, Allah'a, bütün peygamberlere ve amentünün tüm rükünlerine inanmaktır, bunlara inanmayan cenneti hak etmeyecektir. Edison'un cennete girmesi bu anahtara bağlıdır, bunun dışında elektrik icadı gibi hizmetler belge olmadığı için cennete girmesine delil değildir. Yalnız üstat Bediüzzaman'ın da NoşiRevan ve Hatam-i Tay hakkında ifade ettiği gibi Allah (cc) Edison gibi faydalı mucitlere cennet haricinde bir lütuf yapması, hatta onları cehennemin içinde yakmaması mümkündür. Tıpkı yanar dağda bazı kuşları ve buz içinde bazı balıkları yaşattığı, hatta kuş ve balığın bu yaşama dışında yaşamaları imkân harici olduğu gibi bunlar da cehennem içinde rahat yaşayabilecekler.
Bil ki cennet ucuz ve bedava değildir.
Cehennem de boşuna yaratılmamıştır.
Her kapının özel anahtarı olduğu kesin.
Cennet- cehennemin özel anahtarı vardır. Hakka namzet ol.