Tevekkül nedir? Tevekkül, bu dini terim, kulun mükellef olduğu sorumluluğu terk etmek, her şeyi Allah'a bırakmak değildir, belki kul iki fiilin arasında tercih ederken Allah' a bağlılığını ondan kopmadığını tasvir etmektir.  Sadi Şirazi tevekküle dair bir kısa nakil ediyor, onu dinleyelim: "Bir derviş, münhal bir yerde hasta, sakat bir tilki görmüş, tarikatın kendisine verdiği rikkat, şefkat ve başka mahlûka merhamet hisleri dervişi harekete geçirmiş, tilkiye bir yemek aramış, tedavi etmek istemiş. Fakat bu planlarını tatbik etmeye hazırlanırken bakmış ki bir aslan büyük bir av yakalamış, bir kısmını yemiş, büyük bir kısmını da tilkinin yanına bırakmıştır. Derviş bu manzaradan etkilenerek çalışmamayı, işini terk etmeği Allaha tevekkül edip rızkını alacağını düşünüp her işi bırakmış, atalete girmiş.  Maalesef elinde bir imkân kalmadığı için kıt yemek içmekle yetindiğinden ötürü zayıf olup takatinden düşmüştür. Dervişin samimi bir arkadaşı onu bu perişan halde görünce sebebini sormuş, sebebin tilki hadisesi olduğunu ifade ederken, arkadaşı ona demiş ki, sen tevekkülü yanlış anlamışsın; sen çalışacak, güçlü aslan gibi olup güçsüz tekliye yardım edeceksin ve bu yardımın da Allahın verdiği güç ve sıhhatten kaynaklandığına inanıp Allaha tevekkül edeceksin.

Evet, İnsanın nezdinde bir irade var, ona "cüzi ihtiyarı" denir, insanın cüzi ihtiyarı sahibi olması, her fiilinden kendisinin sorumlu olması, kendisini fiilden tam tecrit etmemesi demektir. Senin işlediğin fiilinin halıkı (yaratanı) Allah ise de fail sensin, senin elinde bir irada (cüzi ihtiyari) denilen bir güç var, o da sana aittir, sen kendi fiililinin failisin, robot değilsin. Amma sen yaratan da değilsin, failsin, çünkü yaratan yoktan icat edendir, yoktan icat etmek Allah'a aittir, kula yaratma fiilini isnat etmek hatadır. Bu sırdan gafil olanlar kula yaratma sıfatını isnat ediyorlar, falan adam falan işi yarattı, yaratacak diyor hataya düşüyorlar. Ancak yaptı yapacak denilir. Hakka namzet ol.