Dinimiz insanlar arasında sosyal münasebetleri tesis için adil hükümler getirmiştir. Zekât fitre, kurban, keffare gibi mali vecibeler bunun teminidir. Zengin bir insan hububattan, paradan, ticaret emtiasından zekât vermekle mükelleftir. Yani malik, kendi malının tümünün maliki değildir, Allah'ın kendisine ihsan ettiği malın içinde muhtaçların payı vardır. Pay olduğu için malik verilene minnet edemeyecektir. Keza zekât, fitre sadaka kişinin bazı eksiklerini telafi etmek içindir. Mesela fitre tutulan orucun bazı noksanlıklarını telafe eder, zekât mali eksikleri telafi eder. Ramazanın başından itibaren her vakit fitre verilebilir, muhtaç kişinin bir nevi ihtiyacını temin etmek maksadıyla ramazanın başında vermek caizdir. Zekât de aynıdır. Muhtaç varsa senesi dolmadan önce vermek caizdir. Buna İslam hukukunda TACİL denir. Fitreyi bol miktarda vermek tavsiye edilmiştir, mesela malı durumu müsait olanın bir fitreyi yüz TL vermesi müfaddaldır. Mali durumu müsait olmayan 15 TL: vermesi fetva dâhilindedir, caizdir. Evet, farz miktar 4 avuç hububattır, bu ölçü standart kabul edilmiştir, dört avuç içindeki yabanı maddeleri hesaba katarsak takriben 5 avuç eder, beş avuç ekstra 5 kilo eder. Bu gün 5 kilonun bedeli takriben 15 TL civarındadır.
Diyanetin beyan ettiği 28 TL. Bütün Müslümanlara şamil değildir. Kendini, aile fertlerini normal geçindiremeyen bir aile reisi bu yüksek mablağı vermeye mecbur değildir. Onun için dinimiz fakirin az(15TL) miktar vermesine fetva vermiş, hatta iki fakirin birbirine takas etmelerine cevaz vermiştir. Mesela, bir fakir ödeşme usulü, kendi fitresini başka fakire verir, aynı fakir de kendi fitresini ona verir. Zira fitreden gaye, eksikleri telafi etmek, sorumluluktan kurtulmak ve sosyal yardımlaşma esasını muhafaza etmektir. Onun için ulema, Şafii Müslümanlara bedel(para gibi) verme fetvasını vermişler. Hâlbuki Şafiye göre bedel caiz değildir, hububat lazımdır, fakat bu zamanda hububat muhtaca külfet getirir, para tam tersidir. İslam hukukunda fetva babı geniştir, ihtiyaç muvacehesinde değişik mezheplerden fetva verilebilmektedir.
Bize soruluyor:
Benim muhtaç akrabam başka yerdedir, kendi fitremi ona gönderebilir miyim?
Cevap: senin ikamet ettiğin yerin muhtaçları önceliklidir, fakat eğer senin başka yerdeki akraban ise veya fazla muhtaç ise veya öğrenci ise veya takva sahibi ise ve senin yakınında olanlar bu niteliklerde değilse veya yakının ihtiyacı az ise sen uzak olanlara gönderebilirsin. Fakat uzağa vermek ulemanın verdiği fetvadır, en tercihlisi her halu karda başka yere nakil etmemek, yakın olan muhtaçlara vermektir.
Fitre, dinimizin fıtri tercihidir.
Diğer edyanda benzeri yoktur.
Fitre esirgemek İslam'a terstir.
Güce göre vermek dinde esastır. Hakka namzet ol