Cemaatleşme/ birleşme, birlik olma tavsiyesi ve her cemaate liderin gerekliliği İslam hükümlerin birinci tavsiyeleri başındadır. Dinimiz İslam, her şeyden önce cemaatleşmeyi ve her cemaate lider seçmeyi önermiştir. Onun için tüm cemaatlerde imamın öne geçmesi hatta peygamberin(sav) vefatı günü henüz imam / halife seçilmediği için cenaze namazının cemaatle değil, münferit kılınması cemaat ve cemaate lider gerekliliğin göstergesidir. Devlet de büyük bir cemaattir ve bir reis de ona farzdır.

Haftada bir gün Cuma, senede iki kez bayram namazının cemaatle kılınması, binlerce, milyonlarca Müslüman'ın Kâbe etrafında tavafa saf tutması ve günde her beş farz namazda bir araya gelmeyi tavsiye edilmesi cemaatleşmeyi ve cemaate liderin gerekliliğini gösterir. Hatta peygamber (sav) " zaruret olmadıkça tek kişi yola çıkmayın, sizden iki ve ya daha fazla kişi bir araya gelse veya yola çıksa biri lider olsun" buyurur.

Cemaatleşmenin bu örneklerinin tümü İslam'a hastır, başka din ve felsefelerde bu cemaatleşme örnekleri yoktur. Amma esefle derim ki bunca cemaatleşme Müslüman'a has olduğu halde bu gün İslam muhalifleri cemaatleşiyor, Müslümanlar ise küçük ve büyük ölçekte tefrika/ parçalanma marazına kapılıyor, cemaatleşmeği, birleşmeyi ve bu tavsiyeleri unutuyor. Bu gün gerek Müslüman devletler gerekse fertler parçalanıp cemaat gücünü kayıp ediyor, küçülüp her gün muhaliflerin pençesine takılıp yutuluyor. Onun içindir ki peygamber(sav) bu günün Müslümanlarını suyun üstündeki köpüğe benzeterek nebevi belagatle   تكونون كغثائ علی المائ  siz suyun üstündeki köpük gibi olacaksınız diyerek endişesini ilan ediyor. Evet, bu nebevi uyarı manidar ve ciddidir. Zira gerçekten biz Müslümanlar bu gün suyun üstündeki köpük gibi değersiz, dağılmaya, hatta yok olmaya mahkûmuz.

Parçalanmanın bir sebebi de partilerdir. Şimdi (2021) yılı itibarıyla Türkiye'de 105 parti etkin durumda bulunmaktadır. Etkin olmaktan kasıt, siyasi düşüncelerini ortaya koymaya devam eden ve normal toplantılarını yapan parti anlamındadır.

Hakka namzet ol.