Günümüzün en büyük genel tehlikelerin biri, hatta birincisi bu Covid-19 (Koronoa Virüs) olayıdır. Bu gün tıbbi ve sosyal hadiselerin başını çeken bu bulaşıcı ve öldürücü virüs bütün insanları tehdit altına almıştır. Esas itibariyle bu virüs mütefekkirler için manevi bir uyarıdır, Allah’ın emriyle tüm insanların bir nefeste ölebileceğinin basitliğine işarettir. Allah buna kadirdir, insan acizdir. Demek gerek zelzele gerek kuraklık ve bunun gibi virüsler ve ‘Dabbetül-Arz’ denilen kıyamet alameti etkenler, insanları aciz kılacak ve bir çırpıda insanların başlarına kıyamet kopacaktır. Allah buna kadir, insan ise acizdir. Bu nedenle Biz aciz olduğumuz için her zaman bu gibi mühim hadiselere hazır olmamız tavsiye edilmiştir. Ve lakin her çeşit tedbirleri alıp bu tehlikelerden korunmak bizim hakkımız ve sorumluluğumuzdur.
İmam Ömer (R.A.) büyük bir sahabe cemaatıyla Şam’a girmek isterken Şam’da ‘Veba’ veya ‘Taun’ denilen virüs hastalığının yayıldığını işitir, bunun üzerine istişare toplantısı yapar. Kimi Şam’a girmeyi tercih eder, kimi karşı çıkar, derken şu hadis bir sahabe tarafından gündeme getirilir:
Peygamber buyurmuştur ki: إِذَا سَمِعْتُمْ بِهِ بِأَرْضٍ فَلَا تَقْدَمُوا عَلَيْهِ وَإِذَا وَقَعَ بِأَرْضٍ وَأَنْتُمْ بِهَا فَلَا تَخْرُجُوا فِرَارًا مِنْهُ
(Siz Veba –Korona virüs- gibi virüsün bir yerde olduğunu işitirseniz oraya girmeyin yahut sizin bulunduğunuz yerde bu hastalık vaki ise yerinizde olun, başka yerlere gitmeyin.)
Bu mucizeli hadis bulaşıcı hastalıklardan uzak kalmanın gerekliliğini işmam eder. İmam Ömer bu hadise dayanarak Şam’a girmekten vaz geçer. Ebu Ubeyde Ömer’e derki;
أَفِرَارًا مِنْ قَدَرِ اللَّهِ فَقَالَ عُمَرُ لَوْ غَيْرُكَ قَالَهَا يَا أَبَا عُبَيْدَةَ نَعَمْ نَفِرُّ مِنْ قَدَرِ اللَّهِ إِلَى قَدَرِ قَالَ فَحَمِدَ اللَّهَ عُمَرُ ثُمَّ انْصَرَفَ
“Sen Allah’ın kadarından mı kaçıyorsun?”
Ömer “hayır ben Allah’ın bir kaderinden diğer kadere kaçıyorum. Yani Şam’a girmek de kadardır, ondan kaçmak da kadardır, ben birincisi olan tehlikeden selametli olan ikinciye kaçarım.”
Bilindiği gibi bu gün bu virüsten korunmak için tokalaşma, öpüşme yasaklanıyor. Bu yasaklama doğrudur, ama İslam, her zaman insanların birbirinin ağız ve yüz öpüşmesini yasaklıyor, sadece temiz elle musaffaya ve elbiseyle kucaklaşmayı tavsiye ediyor. Bu gün bazı insanların koronadan korunmamaları, aşı, maske, mesafe temizlik gibi tedbirleri inkâr ve ret etmeleri hatalıdır. Ne tıbbi ne dini ne ictimai cihetlerden doğru değildir, hatta bu tedbirleri ret etmenin ret eden ile diğer insanlara zarar tevellüt ettiği için büyük vebaldır. Zira gerek aşı gerek maske ve mesafenin faydası açık görülmekte, tersi ise zararlı oluşu müşahede edilmektedir. Hakka namzet ol