Zaten yaralı bir şehirdi Şırnak. ‘Hendek zulmü’nden ötürü neredeyse yüzde 80'ni yıkılmış viraneye dönmüş bir şehirden söz ediyoruz.

 


Bu şehrin adı Şırnak

 


Yoksulluğun kol gezdiği

 


Genç nüfusun Türkiye ortalamasının bir kaç puan üstü işsizlikle boğuştuğu bir şehir…

 


Fabrika denen sanayi üretiminin hiç olmadığı

 


Sadece il olmasından ötürü ekonomi çarkının döndüğü

 


Yaralı bir şehir Şırnak.

 


Eğer il olmaktan çıkarılıp ilçe yapılırsa bu yaralı ve yoksulluğu dorukta yaşayan şehir ölür, yok olur gider, evet duydunuz ölür Şırnak.

 


Kıymayın Şırnak’a.

 


Bu bir terör ile mücadele yöntemi olamaz, Şırnak’ta hendeklerin kazılması bahane olmamalı. Çünkü Hakkari’de tek bir hendek olayına katılmadığı halde Hakkari ilçe yapılmak isteniyorsa bunun başka bir izahı olsa gerek.

 


Şırnaklılar hendeklere sahip çıkmamak için doğdukları, yaşadıkları her şeyi terk ederek göç ettiler, adeta kaçtılar, farklı farklı illere. Siz doğduğunuz toprakları terk etmenin ne olduğunu biliyor musunuz? Bir düşünsenize; her şeyiniz gitmiş, kurduğunuz düzen yerle bir olmuş, okullarınız, iş yerleriniz hata camileriniz yıkılmış, yakılmış ve zaten yoksulluk pençesinde kıvranıyorsunuz bunun üzerine de açlığa bir yolculuk yapıyorsunuz. Göç etmek, evet Şırnaklılar terör ve şiddete bulaşmamak için açlığa yolculuk yaptılar. Şırnaklılara verilen bunca acıdan sonraki ödül, bu mu olacak? Soruyorum sizlere, bunu bölgeyi acıdan kurtarmanın reçetesi bu mu?

 


İşlerimizden ötürü sık sık Şırnak’a giderim ben ve Şırnaklı dostlarımızla konuştuğumuzda yürek burkan hikayeler dışında bir şey duymuyor insan. Özelikle de gençler çok umutsuz ve hayalleri neredeyse tükenmiş durumda.

 


“Bize bunu yapmamalı” diyorlar.

 


“Biz bunu hak etmedik”

 


“Biz referandumda evet oylarını en çok artıran illerden birisiyiz”

 


“Şiddet ve terör bizi çok yordu “

 


“Artık gün yüzü görmek istiyoruz”

 


Konuştukları bunlar. Bunu haykırıyorlar, dile getirdikleri insani duruşa karşı hayal kırıklığı yaşamasınlar.

 


Bu sese kulak vermeli tüm siyasiler ve özeliklede iktidar. Şırnak’ı ekonomik olarak koruma altına almak gerekirken, yeni iş alanları sağlamak dururken, özelikle de gençler için onların hayatlarına umut aşılamak onlara yürekten dokunmak dururken, Şırnak’ı daha kötü durumlara götürecek olan bu karar; bırakın siyasi olmayı insani olarak da karşı gelinmesi gereken bir karar olduğunu düşünüyorum.

 


Sadece ben böyle düşünmüyorum. İnanıyorum ki toplumun büyük çoğunluğu da benim gibi düşünüyor. Sadece Şırnaklılar dertlerini anlatmakta zorluk çekiyorlar, o kadar bunun içinde Şırnak’lı gençler "Şırnak’ıma Dokunma" diye bir kampanya başlattılar ve tüm Şırnaklıların katıldığı bu kampanyanın bir ayağını da Batmanda hayata geçirmek istiyorlar.

 


Şimdiki nüfusu yaklaşık 400 bin olan Şırnak ile nüfusu yaklaşık 500 bin olan Batman aynı sene il oldular yani kardeş il olarak Batmanlılardan kendilerine destek olmalarını istiyorlar

 


Umuyor ve diliyorum ki Batmanlılar kardeş Şırnaklılara bu desteği fazlasıyla vereceklerdir.

 


Haydi hep beraber "Şırnak’ıma Dokunma" diyelim.

 


Eğer bizler Şırnak’ta ses olabilirsek, sadece Şırnak acılı tarihini değiştirmeyecek, aynı zamanda yeni bir kardeşlik zincirini de inşa etmenin fırsatını yakalayacağız.

 


Dayanışma ve sahiplenme duygusu en çok zarar gören insani duygular oldu. Son 40 yılda bizler, hepimiz Şırnak ve Hakkari’nin ilçe olması yerine eğer gerçekten bölgeye bir fayda getirmek istiyorsanız Şırnak ve Hakkari’ye dokumadan da  Cizre ile Yuksekova’yı  il yapabilirsiniz diyebilmeliyiz.

 


Tüm bunların ışığında kendim Şırnaklıların batmanda yapacakları "Şırnak’ıma Dokunma" imza kampanyasına yürekten katılacağımı belirtmek isterim;

 

 

Ve "Şırnak’ıma Dokunma" diyorum…