Dimyat Mısır'da, Süveyş Kanalı ağzında ve Port Sait yakınlarında bir iskeledir. Eskiden Mısır’ın meşhur pirinçleri, ince hasırdan örülmüş torbalar içinde buradan Türkiye gelirdi. Dimyat’a pirinç almak için giden bir Türk tüccarının bindiği gemi Akdeniz'de Arap Korsanları tarafından soyulmuş ve adamcağızın kemerindeki bütün altınlarını almışlar. Bin bir müşkülat içinde Türkiye’ye dönen pirinç tüccarı o yıl iflas etmek durumuna düşmüş. İstanbul’dan kalkmış, memleketi olan Karaman’a gitmiş. O sene tarlasından kalkan buğdayları da bulgur tüccarlarına sattığından, kendi ev halkı kışın bulgursuz kalmışlar. “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” sözünün aslı buradan kalmıştır.
Söz konusu değim, daha iyisini elde edeyim derken elindekini de kaybetmek gibi durumlar için kullanılmaktadır. Ortada fol yok yumurta yok seçimlere daha iki yıl kalmış, dışarıdan destekli Türkiye siyasetinin derme çatma muhalefeti, ayağa kalkmış, bu pandemi döneminde ekonominin bütün dünyada küçüldüğü bir dönemde, bunu fırsata çevirip Erdoğan düşmanlığı üzerine kurulu birbirine benzemez; ama tek hedefleri Erdoğan’ı devirmek olan ve ileriyi görmeyen, hedefleri anlaşılmaz bir karanlığa doğru giden ve bunda bile birleşmeyi beceremeyen siyasi partilerin liderleri, her biri bir telden çalıyor.
İyi Parti genel başkanı Meral Akşener’i bir Başbakanlık sevdası tutmuş gidiyor, 15 Temmuz'da da Başbakan olacağım demişti! O gün millet nasıl saf tutmuşsa, bundan sonra da saf tutacağından hiç ama hiç kuşkun olmasın Meral Hanım! Sözünüzün siyaset mühendisliğinden o kadar uzak ki tahmin edemezsiniz! Cumhurbaşkanını seçeceksiniz, değişiklik için 400 oy referandum içinse en az 360 oy gerekiyor olduğundan referanduma götüreceksiniz, millet de kuzu kuzu size oy verecek ve demode olmuş bir süreç başlatacaksınız öyle mi? İnsanlar bu tercihi yaptı Meral Hanım! Siz hayal âlemindesiniz! İnsanlar tekâmül için çalışır geriye dönüş olmaz. Nehirler ters akmaz, uğraşı eskiyi değil yeniyi inşa etmek için odaklanmaktır.
Kendi devleti ve milletinin bekası için ne yapabilirimden uzak olan muhalefetin kafası karışık, halen bir Cumhurbaşkanı adayında bile anlaşamadılar, kendi aralarında Bizans oyunlarına başvurarak işi katakulliye getirip nasıl bir yere gelebilirim ve Erdoğan'a nasıl bir darbe indiririm telaşına kapılmışlardır. Bunların her biri bir şekilde yaralı, sağlıklı düşünmezler, yaralarının acısı mesabesinde kin dolmuşlardır. Bunların bir şey ortaya koyamadıkları aşikârdır.
Millet İttifakının lokomotifi Kılıçdaroğlu, birilerinin siyaset mühendisliğine dayanarak sağdan ve dindar kesimden Erdoğan'a karşı kinle dolmuş birilerini partisine alıp milletvekili yaparak, inançlı kesimden oy aldığını zan ediyor. Öyle değil, iktidarın yirmi yıllık bir sürenin verdiği bir bıkkınlık sonucudur dindar kesimi biraz gevşeten, belki de bazı istekleri karşılıksız kalmıştır hepsi bu, ama inanınız dindar ve mütedeyyin kesim Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan’a tercih ermeyecektir. Mütedeyyin ve dindar kesimi temsil eden parti başkanlarıyla tam danslı olması sadece o anlık bir dans keyfidir. Seçmenlerin oyları cepte keklik değildir.
CHP’nin zihniyeti heykeli şaheser olarak biliyor, iki yıldır İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu başkanlığa seçilmiş ve bir dikili taşı yok ve Cumhurbaşkanı olmak için çaba harcıyor! Ancak İmamoğlu 'ya göre İstanbul’daki mezarlıklara İBB logolu ibrik koyup vapurlarda da çay servis edilen karton bardakların üstündeki tasarımı değiştirmesi, TEKNOFEST kadar kıymetli! Seçmen Kanal İstanbul, Üçüncü hava limanı, Marmaray, Avrasya tüneli, Osman Gazi, Çanakkale, Yavuz Sultan Selim köprüsü, duble yollar ve tüneller, İha ve Sihalar, Altay tankı, Fırtına obusları ve vb. Çalışmaları bir bardak ve ibriklerine değiştirmeyecektir.
Muhalefet partileri bunu iyice kafalarına koyması gerekir. Alt alta, üst üste, yan yana gelseler bile matematiksel olarak Erdoğan'ı deviremezler. Bundan dolayı HDP oylarına muhtaçtırlar, bana göre HDP oyları da dâhil yine Erdoğan’ı deviremezler, bunların siyaseten matematiğe ihtiyaçları vardır. HDP’ye Artık Türkiye'yi bölme sözümü veriyorlar, özerklik sözümü veriyorlar, anayasanın ilk dört maddesini kaldırma sözümü veriyorlar bilmem, ama işleri çok zor çünkü HDP onlar için büyük bir kambur. Millete hesap veremiyorlar ve bu şekilde debelenip, boyuna gündem değiştiriyorlar.
Ekranlara çıkıp Kürt kardeşlerimiz deyip HDP’den oy devşiremezler, hesapları, matematikleri yanlış sonuç verecektir. 23 Haz 2019 mahalli seçimlerinde HDP oylarıyla kazandıkları bazı önemli belediyelerinin sonuçları onları gaflete düşürmesin! Zira aynı seçimlerde Cumhur İttifakının oyları Türkiye geneli %52’lerde seyrediyordu. Matematikleri mi zayıf! Böyle güçlü bir rakibi ve karşılığı millet destekli olan Erdoğan'ı Amerika, Fransa, Yunanistan ve diğerleri istedi diye devirmek hiç de kolay değildir, çünkü Türkiye vatandaşı seçmen oy kullanacak, adı geçen devletlerin seçmeni değil!
Türkiye halkı yirmi yıl içerisinde yapılan hizmetleri görmüyor değildir, pandemi dönemi bütün dünya devletlerinin sıkıntılı olduğu bir dönem olup haliyle Türkiye’de etkilenmiştir. Bunların ekonomiyi düzelteceği yok, öyle bir kabiliyetleri de yok. Bunu algı yönetimiyle, yalan dolanla, millete unutturacağını sanıyorlar, insanları bir süre kandırabilirler, birtakım insanları sürekli kandırabilirler ama tüm insanları sürekli kandıramazlar. Milletin önüne projeleri ve alternatifleri koysalar daha inandırıcı olurlar, bıraksınlar Amerika ve ABD tarihinin en başarısız başkanı Joe Biden desteğini, bu onlara bir şey kazandırmayacaktır! Türkiye’nin kaderi Türkiye’de belirlenecektir, Latin Amerika’da değil.
Seçmen kardeşim! Dürüst insan gerçeği her zaman söyler, akıllı insan ise, zamanında… İnsanlar seni en çok sevdiğini söylediği zaman, bilki onların işine en çok yaradığın zamandır. Rahmetli Erbakan: “Korkarım beni anladığınızda dövecek diziniz bile kalmayacak!” diyordu. Celladınıza âşık olmayın lütfen, kendi aralarında birliği gevşek tutanlar, baskı yoluyla onların üzerinde hâkimiyet kolaylaşır. “İnsanları açlık değil, alışmış olduğu tokluk öldürür” diyordu İbn Haldun. Ağına batan dikenler aradığın gülün habercisidir inşallah. Bir meyve ağacının bile, meyve verinceye kadar belli aşamalardan geçmesi gerekir. Ağacı dikip, hemen meyve beklemek, Allah’ın sünnetine aykırıdır. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım. Vesselam.