Değerli dostlarım!
Bugün dünya engelliler günü olarak ilan edilmiştir. Bu nedenle de engelli bir evladın sahibi olarak sizinle bu konuda duygu ve düşüncelerimi paylaşmak isterim.
Her şeyden önce yüce Allah’tan hepinize sağlıklı ömürler dilerim. Sağlık, bu hayatta insanın sahip olabileceği en büyük nimetlerin başında gelir. Ve bu hayatın en büyük imtihanlarından biri de bedensel bir engelle imtihan olmaktır. Bu hayatta bedensel olarak imtihan edilen engelli bireyler, yaşadıkları ağır sınavın ötesinde malesef bazen toplum bazen de sistem kaynaklı sıkıntılara göğüs germek zorunda kalmaktadırlar.
Değerli dostlarım! Engelli bireylerin sorun ve taleplerini burada dile getirmemdeki amaç toplumun önemli bir boyutunu oluşturmalarına karşın görmezden gelinen bu insanların sesi olmaktır. Bu feryadımızın arkasında emin olun ki kişisel bir talep veya hedef yoktur. Ancak biz sağlıklı insanların, engellilerle ayni dünyayı paylaşmak zorunda olduğumuzun ve onların da en az bizim kadar bu dünyada hak sahibi olduklarını bilmemiz gerektiğinin farkında olmalıyız ve bunu benimsemeliyiz. Onlarla yaşamayı öğrenmeli ve onların da en az bizim kadar hak sahibi olduklarını ve engellilerin sadece 3 aralık tarihinde hatırlanacak insanlar olmadıklarını bilmeliyiz. Onlar yılın tüm günleri vardır ve hayatlarını idame etmeye çalışmaktadır. Degerli dostlar! Engelliler, sadece ailelerinin sahip çıkması gereken bireyler değildir. Onların bu ağır yük altında ezilmemeleri için toplumun ve devletin de sorumluluk alması gerekir. O yüzden de özellikle engellilere bakmakla yükümlü olan aile fertleri sosyal güvence altına alınmalıdır.
Her ne kadar devlet tarafından kendilerine belli bir ödenek ayrılmış olsa da bu kişiler malesef sosyal bir hak ve güvenceye sahip değillerdir. Halbuki bu insanlar günün yirmi dört saati sorumluluk altında olup sosyal yaşamdan soyutlanmış ve ömürlerini engelli insana hizmete adamışlardır. Bu kutsal vazifeyi yüklenen kişilerin sosyal güvence altına alınarak biraz olsun gelecek kaygısından kurtarılmaları devletin sorumluluğundadır. Devlet bu sorumluluğunu ifa ederken de olabildiğince bahsi geçen kişileri incitmemeli örneğin: Bir rapor için onları her seferinde devlet hastaneleri koridorlarında gezdirmemelidir.
Ayrıca engellilerin odaların karanlıklarına mahkum edilmemeleri adına iş hayatına katılmaları sağlanmalıdır. Bu bağlamda özellikle devlet kurumlarında zorunlu engelli kadrolarının oranı arttırılmalıdır.
Tüm engelli bireylerin sağlıklarına kavuşmaları ve engelsiz bir hayata başlamaları dileğiyle. Herkese saygılarımı sunarım.