Anlamanın, dinlemenin ve konuşmanın bu kadar zor olduğu ve her şeyi peşinen ön yargı ile değerlendirmenin bıktırıcı bir hal aldığı böyle dönem hiç olmamıştı.
Birbirimizle konuşmuyoruz, hakaret ediyoruz
Birbirimizi dinlemiyoruz , aşağılıyoruz
Birbirimizi anlamak istemiyoruz, ötekileştiriyoruz
Farklı düşünceyi, düşmanlık olarak görüyoruz
Her şeyi hain ve ihanet kıskacında değerlendiriyoruz
“Ya bendensin ya da kötüsün” düşüncesi öyle yaygın bir hal aldı ki, artık birbirimizi tanımak bile istemiyoruz.
Peşin hükümlerle yargılıyoruz
Önyargılar esir almış neredeyse hepimizi
Artık dayanılacak gibi değil bu kutuplaşma
İnsani ilişkilerimizi bile tahrip ediyor
Zehirli sarmaşık gibi her tarafımızı sarıyor bir kanser hücresi misali yayılıyor tüm bedenlerimize.
Bu sürdürülemez bir durum.
Biz öyle değildik…
Nasıl oldu bu hale geldik?
Bu biz değiliz ve olmamalıyız da.
Bizim göreneklerimiz, örf ve adetlerimiz ile inancımız bu değil
Ve artık buna bir yerde dur demek gerektiği inancındayım.
Hepimiz aynı gemide yaşıyoruz
Düşüncemiz/ etnik kimliğimiz ve inancımız…
Ne olursa olsun hepimiz bu geminin birer parçasıyız ve bu gemi su alırsa hepimiz boğuluruz.
Kimse farklı düşündüğü için kurtulacağını düşünmesin ve düşünmemeli de.
Ancak birbirimizi anlayarak farklılıklarımıza saygı göstererek nefes alabiliriz.
Birbirimizi sevmek mecburiyetinde değiliz ama beraber yaşamak adına birbirimizi anlamalı ve saygı duymalıyız.
Bir toplum ancak birbirini anlarsa büyür.
Bir toplum ancak birbiri ile konuşursa güçlenir.
Bir toplum birbirine saygı duyarsa kardeşce yaşayabilir.
Bir bakın Suriye’ye
Bir bakın Irak’a
Bir bakın Mısır’a
Bir bakın Yemen’e
Bunlar yeteri kadar tecrübe vermiyor mu bize?
Orada yaşanan acılar yetmiyor mu bizi birbirimize yaklaştırmaya?
Çok zor değil, birbirimizi olduğu gibi kabul etmek, ırkçı ve şiddet dışındaki her türlü düşünceye saygı duymak, kin ve nefret dilinden uzak durmak, sorunlarımızı diyalog ve kardeşçe çözmek, büyük emek isteyen şeyler değil!
Çok zor değil diyorum yine diyorum
Bizim gidecek başka adresimiz yok
Yüzlerce yıldır bu topraklarda
‘Kadın- erkek, Türk- Kürt, sağcı- solcu, şu parti- bu parti, veya şu düşünce- bu düşünce’ deyip beraber yaşadık…
Bugün adını bile unuttuğumuz siyasi partiler için kavga ettik, yıllarca ama dönüp geriye baktığımızda Demokrat parti,Adalet Partisi,Shp,Doğru Yol,Anavatan Partisi, Milli Selamet Partisi gibi partilerin hiç biri bugün yok.
O halde hangi siyasî partiye sempati duyarsak duyalım sadece ama sadece farklı bir düşünce olarak görmeliyiz bir düşmanlık olarak bakmamalıyız.
Yine söylüyorum
Biz aynı geminin insanlarıyız