Değerli dostlarım! Bugün sizinle hemen hemen hepimizin özellikle son dönemlerde mustarip olduğu bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Ama bu konudaki muhatabımız ve sorunların çözümündeki aktörler, halkı idare eden yöneticilerimizdir. Bu konuyu burada sizinle paylaşmamın sebebi sesimizin duyulmasına bir nebze katkı sunmaktır.
Bir vatandaş olarak son dönemde küresel anlamda enerji fiyatlarının yükseldiğinin farkındayım. Ancak ülkemizde dikkatimizi çeken bazı hususları dile getirmemde bir sakınca görmüyorum. Bölgemiz su ve kurulu barajlar açısından zengin bir ülkedir. Etrafımızda Keban, Ilısu Atatürk barajları gibi çok büyük barajlarımız vardır. Ancak buna rağmen enerjide nispeten ucuz kullanmamız bir yana sanki bize daha da pahalı satılmaktadır. Bazen etrafımızda, yakın çevremizde veya bizzat yaşayarak tecrübe ettiğimiz bazı deneyimler bizi bilinçli bir şekilde halkın soyulduğu, kullanılmadığı halde faturaların şişirildiği vehmine sevk etmektedir. Zira örnekleri de görüldüğü üzere sadece buzdolabı, çamaşır makinası, ışık ve televizyon gibi her evin temel kullanım ürünlerinin kullanıldığı aile konutlarına da bin tl üzeri faturalar gelmektedir. Bu konuda itiraz mercisi olarak da maalesef bize faturayı gönderen şirket gösterilmektedir. O nedenle de yapılan tüm itirazlar karşılık bulmamaktadır.
Bu konuda halk olarak devlet tarafından sermaye sahibi şirketlerin olmayan insafına terk edilmiş hissetmekteyiz. Özellikle siyasilerin bu konuda halkın sesine kulak vermesi, sadece “duyduk, haberimiz var, takip ediyoruz” gibi klişe sözlerle yetinmeyip gerçekten de işin soruşturmasını yapması ve suiistimal edenleri cezalandırması gerekir. Unutulmamalıdır ki şirketlerin hatası, şirketlerden ziyade idarecilere mal edilecek, eninde sonunda sandık bu milletin önüne gelecek ve millet bunların etkisinde kalarak faturayı mevcut hükümete kesecektir.
Bu konuda devletten beklentimiz halkı şirketlerin insafına terk etmemesi ve enerjide piyasayı özele kaptırmamasıdır. Zira özel şirketler halka karşı herhangi bir sorumluluk altına girmediklerinden gelen tepkilere kayıtsız kalabilmekte hatta bu durumu siyaseti dizayn etme amacıyla da kullanabilmektedirler.
Enerji hepimiz için zorunlu bir ihtiyaçtır. Hiç kimse elektrik kullanmama lüksüne sahip değildir. Halkın tüm kesimi de çoğunun da yersiz ve haksız olduğuna inandığımız yüksek faturalardan şikayetçidir. Sesimizin bir an önce duyulması ve gereğinin yapılması temennisiyle hayırlı kandiller dilerim. Ekrem TURĞUT