Ülkemizde yaşanan kur dalgalanmaları bir yana dursun şu hayata geçirilen yeni kurallar, zamlar, cezalar beni ikileme soktu ister istemez.
Alınan ekonomik kararlar hayatı pahalı bir memleket havasına soktu. Zira çalışanın aldığı işverenin ürettiği ve tüketicinin cüzdanı ile hükümetin fahiş zamları bir biri ile örtüşmüyor.
Zamlar altında her kes eziliyor be bu zamlar her gün bukalemun misali ürün ürün değişiyor, bir gün bir şey beş kuruş düşüyor aynı gün başka bir ürün fiyata tavan yapıyor.
Vatandaş olarak kafamız karıştı sap ile samanı birbirine karıştırır hale geldik.
Dolar ve Euro yükseliyor, benzin, mazot gıda tarım sanayi aklınıza gelebilecek her şey yükseliyor, dolar düşüyor ama çoğu zam yerinde kalıyor. Eskiden açık pazarlarda vergisiz olduğu için bir çok şeyi ucuza alma imkanı buluyorduk, şimdi pazar nazar fark etmiyor fiyatlar AVM ile nerdeyse aynı, denetimde yok zaten zabıta neye var onu da bilmiyorum.
Ülkemizde trajikomik zamlar da var, bunların başında kira ücretleri nerdeyse bazı yerlerde astronomik ülkemizde çalışan insanların yüzde yetmişinin asgari ücretle çalıştığını düşünürsek 1.500 veya 2.000 TL olan bir kirayı nasıl öder yada nasıl ödüyor merak içindeyim
Bir de şimdi emlak satarken araya eksper de giriyor, emlakçıya para, ekspere para, tapuya para, vergi, para çık bakalım işin içinden...
Son zamanlarda elektriğe gelen zam ve faturada ne olduğunu anlamadığımız ek ücretler vatandaşı ciddi sıkıntılara sokuyor ve şikayet etmekte faydasız.
Muhatap yok, “kaçak kullanım var” diye doğru insanı cezalandırmakta hangi adalete yazıyor, hangi din kabul ediyor, kaçak varsa kişiye ceza kesersin koca topluma fatura edemediniz.
Son çıkan yasalarla da sürücülerin sinir kat sayısı ölçülüyor, “acaba bir çıkarda arabasını yakar yada uçurumdan atar” diye test ediliyor sanırım.
Zira eds ile kamera ile ceza nereye kadar?
Adam sigara içerken, acelesi var diye acilen bir yere park ederken alacağı ceza bir maaş kadar oluyor.
Asgari ücretle çalışan biri bir hata yapsa maaşını bırakıp gidecek.
Peki ne yiyip içecek?
Hatasız kul var mı? bu kadar yüksek ceza artışı neye göre hesaplanıyor, evet uyarı olmalı ceza da olmalı ama bu kadar yüksek baskı ve ceza insanı çıldırtabilir, geçen bir bayan ehliyeti kırık diye ceza almış ve sinir krizi geçirdi ya kendine ya başkasına zarar verseydi bir trafik polisi pekala değiştirin uyarısını yapıp yollayabilirdi ama kart kırık yaz cezayı bu vatandaşı hem üzer hem kızdırır, Allah korusun ciddi sıkıntılar çıkarır.
Ben hep derim yılanı başından tutacaksınız diye, ehliyet bu kadar kolay elde edilmemeli trafik memurları da bu kadar acımasız olmamalı.
Ülkemizde bazı yasalar ve kanunlar Avrupa baz alınarak yapılıyor, fakat konu insan olunca Asya kanunları geçerli oluyor.
Ülkemiz çok büyük bir nüfusa sahip değil genç bir nüfusumuz var ama hem işsizimiz çok hem gelirimiz az bazı yasalar kanunlar çıkarılırken Türkiye’nin gerçekleri göz önünde bulundurulmalı araştırılmalı halkın talepleri düşünceleri alınmalı ve ülke ekonomi ayarı öyle verilmeli..