ŞEHRİN GELENEĞİ

Batman öyle çok büyük bir kent değil hatta yapı olarak bir kasaba...

Dedikodu çarkı o kadar acayip işliyor ki herşey her yerde konuşuluyor.

Bu bazen bir şans bazen de kendini bilmemek haddini aşmak.

Lakin herşey duyuluyor ve uluorta konuşuluyor.

Bu kentin en önemli özelliği sır tutmayı bilmiyor.

Bunu da yabancı bürokratlar hiç bilmiyor.

Yerli bürokrat bu işi biliyor ona göre manevra yapıyor ama o da tutmuyor.

Yani diyeceğim o ki kapalı kapılar arkasında konuştuklarınız veya eylemlerinizi herkes diyor ve biliyor.

Kimsenin yüzünüze konuşmadığına, yazmadığına bakmayın.

Gitmenizi bekliyorlar o kadar.

Şehrin geleneği maalesef böyle!

İYİ ÜNİVERSİTE YA SONRASI

Batman Üniversitesi Prof.Dr. İdris Demir’in atanmasından sonra bilimsel çalışmaları, projeleri, yaptığı görüşmeler ve genel çalışmalarıyla önemli bir atak aldı.

Enerji, istihdam, üretim alanında güzel işlere imza atıyor.

Üniversiteye geleni gideni, rektörün ülkenin önemli isimleriyle buluşması, ulusal ve uluslararası ilişkiler Batman ve üniversitemize güzel şeyler katıyor.

Bu önümüzdeki yıllarda semeresini verecek.

Ama şartlar ve yarın ne olacağı belli olmayan ülkede üniversiteli olmak nasıl bir şey?

Biraz konjonktürü değerlendirsek;

Türkiye’de 150 civarında üniversite vardır.

Üzülerek belirtelim ki, üniversite sayısını artırarak eğitim kalitesi düşüren yegane ülke olmasına delalet eder.

Bugün işsiz öğretmenler, mühendisler, arkeologlar, olduğu gibi işsiz veterinerler, diş hekimleri hatta böyle giderse işsiz doktorlarımızda olacak.

Hatta Türkiye'de üniversite sayısının artıp, "mükemmel" ekonomimizle azalan iş imkanıyla birlikte, "her aileye en az 3 işsiz" sloganını gerçekleştirmeye yönelik eylem olarak da görebilirsiniz.

Hiçbir önem taşımamakta olan gelişmedir. zira üniversite sayısının artması değil kaliteli üniversite sayısının artması önemlidir.

Gel gelelim 20 kilometre uzaklıkta, çıkmaz sokak gibi Batıraman’ın daha da batısına kurulan bizim Üniversiteye değinelim.

Öğrenci sayımız 15-16 bin ki; bunun 10 bini 2 yıllık okuyanlardır.

Mühendislik fakülteleri gittikçe daha az ilgi görüyor.

Akademik personel sayısı az.

Yeri çok kötü.

Bitiren de kahvehane müdavimi oluyor.

Keşke üniversitenin başarısı sonrasına da yansısaydı!