Değerli dostlarım!. Kabul etmeliyiz ki zaman hızla ilerlemekte ve teknolojik gelişimler süratle gelişmektedir. Bundan yirmi otuz yıl önce sadece köyden şehre inen şehirde gördükleri basit gelişmeleri dahi garipseyen bizler artık dünyanın bir ucundan diğer ucundaki arkadaşımızı anlık ve görüntülü arama imkânına sahip bir duruma geldik. Elbette ki bunun birçok yararlı tarafları vardır. Bu yararlı ve faydalı taraflardan olabildiğince faydalanmak temel görevimizdir. Ancak maalesef bu teknolojik gelişmeler zannedildiği kadar masum değildir. Getirdiği imkanlar kadar kötü kullanılması halinde doğuracağı olumsuzluklar da vardır.
Dostlarım elbette ki içinde yaşadığımız çağın gerektirdiği yaşam biçimlerini tümüyle reddetme eğiliminde ve iddiasında değilim. Ancak burada sizinle paylaşmak istediğim husus bu güzellikleri kirletmeden, yeni neslimizi de zehirlemeden minimum zararla nasıl bu imkanlardan yararlanacağımız hususudur. Çağımızın en büyük keşiflerinden olan internetin hayatımıza hızla soktuğu ve toplumun tüm fertlerini esir aldığı uygulamaların başında sosyal medya ve iletişim araçları gelmektedir. Sosyal medya aslında insanın hemcinsiyle iletişim kurmasına imkan veren ve bu amaçla kullanılması gereken bir icat iken maalesef günümüzde amacına uygun kullanılmayan hatta toplumsal dinamikleri zedeleyen ve mahremiyet, haya, edep, saygı, sevgi ve merhamet gibi temel ilkelerimizi yok eden birer araç haline gelmişlerdir.
Değerli okuyucularım!.. Biz; yetimin canı yanmasın diye çocuğunu dışarda sevmekten sakınan, açların iştahı kabarmasın diye ulu ortada yemek yemeyen, dul ve eşi olmayan insanların kalbi hüzünlenmesin diye eşiyle arasında iki adım mesafe bırakarak yürüyen bir toplum iken sosyal medyada birkaç beğeni uğruna ve takipçi kazanma adına evladın babasına hakaret ettiği, eşin eşine saygı sınırlarını hiçe saydığı hareketler sergilediği, bireyin kendine olan saygısını yok eden saçma sapan şekilden şekle girdiği, evinin yatak odasını, mutfağında pişen yemeğini, evlilik yıldönümünü, yapmacık mutluluğunu milletin gözüne sokarcasına etrafa saçan ve hiçbir mahremiyeti sakınmayan ilginç bireyler haline geldik. Bu durum aslında bir faciadır. Ancak küçük adımlarla bu hale geldiğimiz için farkında değiliz.
Bugün eğer gençlerimiz zengini fakiri mutsuz ise emin olun ki bunda her özelini ve sahip olduğu güzelliklerini ortaya saçan zihniyetin etkisi büyüktür. Çünkü hepimiz sahip olduklarımızdan daha fazlasına sahip olanı görmekteyiz. Bu da ortaya sahip olduklarıyla mutlu olamayan gözü hep diğerlerinde olan ve gerçek dünya ile sanal alemi ayırt edemeyen bu nedenle de intihara bile teşebbüs edebilen aklı beş karış havada genç bir neslin yetişmesine sebep oluyor. Gelin hep beraber çağımızda ortaya çıkan nimetleri doğru kullanalım ailemize de kullandıralım. Daha gerçekçi iletişimde görüşmek dileğiyle…