Kaç gün evvel bir kız çocuğuna yapılan cinsel taciz gündeme konu edildi ve bütün iffetli insanların nefretine maruz olup ağır bir cezanın tatbiki için kanun çıkarılması istendi. Bundan dolayı çocuklara yapılan cinsel tecavüzün cezası hadımlaştırma olarak tescil edildi. Bu ceza biraz caydırıcı ise de beşerî bir ceza şeklidir, ilahî ceza gibi adil ve caydırıcı değildir.

 


Evet, Allah’ın koyduğu ceza farklıdır, Kuranın ifadesiyle çocukla büyüğün arasında fark yoktur, tümüne yapılan tecavüzün cezası birdir. 

 


Şöyle: eğer zina işleyen kadın ve ya erkek bekâr ise yüz değnekle milletin karşısında tecziye edilecek, evli ise veya bir kere evlilik yapmışsa RECİM/ taşlarla öldürülecektir. Evet, yüz değnek hükmü kuranla, RECİM ise sünnetle sabittir. Fıkıhta şu hüküm mevcuttur:

 


إن الرجم حق على من زنى وقد أحصن إذا قامت البينة أو كان الحبل أو الاعتراف  (eğer evlilik yapan kişinin zina yaptığı tespit edilirse recim edilecek. Tespit ise üç şeyin biriyle kesinleşir. (1. dört şahit. 2. gebelik. 3. itiraf.)

 


Cezanın kaldırılması için yollar aranacak, son çare infaz edilecektir. Bir adam Ebubekir’e gidip zina yaptığını itiraf etmiş, Ebubekir, “git başkasına söyleme, seninle Allah arasında kalsın ceza infaz edilmesin” demiş. Adam durmamış, Hz.Ömer’e gitmiş aynı itirafı yapmış, Ömer de Ebubekir gibi demiş, adam durmamış Resulullah’a’ gitmiş aynı itirafta bulunmuş. Resulullah (sav) onun sözünü duymamış gibi cevapsız bırakmış, adam üç sefer tekrarlamış, Resulullah adamın akrabasına akli dengesini sormuş aklı başında olup olmadığını araştırmış, bütün müsamaha kapıları kapanınca cezasını infaz ettirmiştir.

 


Bazı felsefeci ve hikmete ram olmayanlar hem kadın hakkı ve kadına şiddet edebiyatını yapıyorlar hem de kadının izzetini, iffetini koruyan tecavüz cezasına itiraz ediyorlar.

 


Kaç sene evvel onlardan bir Profesör İle İzmir’de münazaraya girdim, o cezaya itiraz ederek mantıki ve de adlî bir hüküm olmadığını iddia ediyordu. Ben de cezaların hikmetini beyan ederek ilahi adalet içine girdiğini ispat etmeye çalışıyordum.

 


Ben ‘Empati’ terimine göre profesöre dedim ki; “sayın profesör, haşa, eğer bir adam senin bir akrabana kötü gözle bakıp onunla zina çirkinliğine bulaşırsa ne yaparsın?” diye sordum. Profesör ise bana şöyle cevap verdi; “Vallahi ırza tecavüz edeni öldürürüm, eğer akrabam,  zinada muvafakat etmişse onu da bitiririm” dedi.  ..

 


Bende dedim ki “senin akrabana tecavüz eden mütecavizlere bu kadar ceza biçiyorsan başkasının akrabası da seninki gibi değil mi? başkasının izzet ve iffeti seninki gibi olduğuna göre ırza tecavüz edenin cezası bu şekilde olmalıdır…”

 


Profesör, münazara sonunda ilahi cezaların yerinde olduğunu, fıtri ve adil olduğunu kabul ederek önceki itirazına pişmanlık duyduğunu izhar etti.

 


Hakka namzet ol.