EDEP-HAYÂ

Edep ve Hayâ tüm insan için, hassaten Müslüman için birer hayati tavsiyedir, insanın kirli ruhu ve kirli bedeni hayâ ve edeple temizlenmektedir. Edebin-hayânın olmadığı ruh kirlidir, olmadığı beden illetlidir, olmadığı eğitim, ilim dahi faydadan ziyade zarar tevlit etmektedir. Onun için tasavvuf dünyasında ilimden önce edep ve hayâ esas kılınmıştır. Mürşit, tövbe faslında tarikata girmek isteyen kişiye “oku” demez,  ilk evvel edepli ve hayâlı ol tavsiyesinde bulunur.

Yunus der ki:

"Gezdim Halep Şam,

Eyledim ilmi talep,

Meğer ilim bir hiçmiş,

İlla edep illa edep."

Evet, gerçekten insan ilimle değil, ancak edep ve hayâyla diğer canlılardan üstün kılınmıştır. Edep ve hayâdan yoksun olan insan, ne kadar ilim erbabı ve müspet evsafı varsa da edep ve hayâdan tecerrüt ettiği takdirde diğer canlılara üstünlüğü ve Ekremliği tescil edilemez. Binaenaleyh insan bütün iç ve dış organlarıyla edep ve hayâ ile insani meziyetleri kazanmaktadır ve insanın ruhu, fiziki yapısı, şekli, sureti edep ve hayâyla hayat bulabilmektedir.

İnsan birinci safhada Allah'a karşı edep ve hayâ edecek, ruhunu isyan ve inkâr gibi zararlı nesnelerden koruyarak tüm organları Allaha tevdi etmeye himmet edecek, tersini yapmaktan içtinap edecek, Allah'tan hayâ edecek ve her türlü emir ve nehyi ve ihsanı icra edecek, tersini yapmaktan Allah'tan utanacaktır. Mesela Allaha karşı edep- hayâ ederek ibadetini, kadın ise tesettürünü ikmal edecek, tüm ibadetlerini icra edecek,  ihmal etmeyecek. Yani her hususta Allahtan hayâ edecek, Allah'ın emirleri harici ve zıttı istikametinde sarf etmeyecek, etmekten hayâ ve edep edecektir.

Allah emretmişse, deruhte etmelisin..

Yapma demişse sen yapmamalısın

Emrine hazır olmalı, evet demelisin

Muhalif olma sakın! Hayasız olursun…Hakka namzet ol.