Kadınlar İslam’da olduğu gibi yöremizde ve Anadolu’da da aslına baş tacı edilmiştir.

Eğer kadına şiddet, haksızlık ve ötekileştirme varsa bunlar İslami ve insani kültürden uzak kişiler yüzünden olmaktadır.

Peki, ailenin temel kurucusu olan kadın hak etiği yerde mi ?

İslamiyete ve diğer dinlerde  kadının yeri maalesef yanlış bir yere konulmuş bu yüzden söz hakkı pek verilmemiştir. 

Hep arka plan da tutulan kadınlar hak ve özgürlüklerini kazanmak için çok mücadele vermişlerdir. 

Ülkemizde ulu önderimiz Atatürk'ün yaptığı inkılaplarla kadına seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. 

O gündem bu güne ülkemizde be dünyada kadınlar hem iş alanın da hem de politikada boy göstermeye başlamıştır. 

Kadını korumak erkekle eşitlemek adına bir sürü yasa peş peşe devreye sokulmuş kadınlarımızın emniyeti devlet garantisine alınmıştır. 

Bu yasalarla cesaret ve moral bulan kadınlarımızı günümüz de her alanda aktif durumda bulabiliriz; mesela pilot, şoför, iş kadını, hata bakan… 

Bunların hepsi çok güzel şeyler gibi gözükse de ekonomik özgürlüğünü kazanan kadınlar bizim için kutsal sayılan aile kavramını geri plan da tutuyor en küçük bir sıkıntıda boşanmaya çalışıyor. 

Bu da toplum da bir sürü sıkıntıya sebebiyet veriyor 

Ve karşımıza dramatik haberler olarak çıkıyor. 

Kadına verilen haklar kadına koruma ve güvenlik sağlasa da bu yetkiler bazen ters etki yapabiliyor. 

Şimdiki boşanmalarda mal varlığı anlaşması bulunuyor dolayısı ile her anlamda bir kadın isterse bir erkeği hiç yapabilir ödenen nafakalarda cabası… 

TV’de gergin bir kadın cinayeti duyuyoruz, üzülüyoruz, kadroluyuz değil mi öldüren cani katil deyip balet okuyoruz  bu gayet normal tasvip etmediğimiz bir olay kimse yaşamak istemez. 

Ama işin arka planına baktığınız da bazı kadınlar intikam alırcasına erkeğin canını acıtmaktan kaçınmıyorlar. Çocuklarını parasını malını mülkünü her şeyini almak için verdikleri bu yanlış tutumu maalesef canları ile ödüyorlar.