Reislik /Liderlik, insan fıtratında yer edinen parlak bir meziyettir. Bundan ötürü insan istidadı nispetinde liderlik koltuğuna oturmak için her şeyini feda etmektedir. En küçük liderlikten en zirve liderliğe kadar liderlikler her insanın baş istekleri arasındadır. Muhtarlıktan cumhur reisliğe kadar reisliklerin tümü her zaman istenmekte, hatta komutanlık rozeti dereceleri nispetinde arzu edilmektedir. Elbette ki bu liderlik kazanımı muasır insanların tercih ve seçimiyle mümkündür, layık olanın liyakat zincirine dâhil edilmesi esastır, layık olmayanın seçilmesi hataların en büyüğüdür.
Bunun için İslam, liderlik talebini sınırlı tutmuş, isteyene değil, layık olana vermiş, layık olmayanın talebini ret etmiştir.
Nebi Yusuf’un Mısır Liderliğini istemesi liyakat vasfına sahip olmasından kaynaklanmıştır, kendisinden daha layık biri olsaydı kendisi istemezdi. Rarsülüllah (sav) Usame’yi reisliğe atamış bazıları layık görmeyince, şu beyanatı vermiştir:
تَطْعَنُوا فِي إِمَارَتِهِ يُرِيدُ أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ فَقَدْ طَعَنْتُمْ فِي إِمَارَةِ أَبِيهِ مِنْ قَبْلِهِ وَايْمُ
اللَّهِ إِنْ كَانَ لَخَلِيقًا لَهَا وَايْمُ اللَّهِ إِنْ كَانَ لَأَحَبَّ النَّاسِ إِلَيَّ وَايْمُ اللَّهِ إِنَّ هَذَا لَهَا لَخَلِيقٌ يُرِيدُ أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ وَايْمُ اللَّهِ إِنْ كَانَ لَأَحَبَّهُمْ إِلَيَّ مِنْ بَعْدِهِ فَأُوصِيكُمْ بِهِ فَإِنَّهُ مِنْ صَالِحِيكُمْ
Usame (bin zeyd) reisliğe layıktır, babası Zeyd da layık olduğu gibi.
Resulullah (S.A.V.) Abdurahman bin Semra’ya der ki:
لا تسئل الامارة فانك ان اعطیتھا عن غیر مسئلة اعنت علیھا و ان اعطیتھا عن مسئلة وكلت الیھا
“İmara/ reislik isteme, eğer sen istemeden sana verilse başarılı olursun, istemekle alırsa başarılı olamazsın.” Evet, reislik isteyen kişinin liyakat vasfı şarttır, laik olmayan kişi ya maddi kâr ya makam arzusuna taliptir, şahsi kâr ve makam hırsının bulunduğu reislik hem kişiye hem dine hem toplumun tümüne zarar tevlit etmektedir.
Reis olmak isteyen layık olmalıdır.
Layık olmayanın salt zararı caridir
Eğer layık değilsen talip olma sakın!
Layık olmayanın tahribatı küllidir. Hakka namzet ol.