Evvel emir, İslam âleminde kanaat önderleri vardı. Bunlara 

العقد   اھل الحل و”  denilir.

 Ekseriyet bunlar din âlimi, mürşit, Bey ve devlet ricalından teşekkül edilirdi. Mürşit manevi gücüyle, âlim İslam hukukuyla, beyler ve devlet ricalı otoriter güçle kanaat önderi olurdu. Ve bu önderler, halkın arasında vuku bulan hadiseleri, hatta savaş gibi şiddetli olayları sulh usulüyle çözer, barış ile sonuçlandırırdı.

Ne yazıktır ki şimdi yabancılar (hristiyen) O kanaat önderlerin yerine geçti, amma bunlar bizi barıştırma yerine savaşmaya sürükledi, barışın tüm kapılarını kilitleyerek, adavetin, şerrin kapısını açtı, bizi bize kırdırmayı başardı ve bizi bölüp küçültme, yutma tavrını gerçekleştirerek kendi zalimane hâkimiyetini kurdu. Şimdi Suriye’de bu hazin manzara yaşanıyor, kanaat önderlerin yerini yabancı güçler işgal ediyor, onun için aramızdaki kavga, fitne bitmiyor.                  

    Eğer yeniden bizden olan mezkûr kanaat önderleri teşekkül edilse ve halk tarafından eski itibarını kazansa, millet onlara güvenip müdahalesini takdir etse ve yabancıları İslam ülkesinden uzaklaştırıp kanaat önderlerini yeniden kabul etse halkın arasındaki düşmanlık, kavga, çözülecek. Hatta bu milletin tümü, barış, adalet, uhuvvet nimetine kavuşacak. Allah buyurur ki:

 لا

 تتحذوا بطانة من دونكم sizden olmayanları kendinize kanaat önderi, reis etmeyin. Onlar size fayda değil, fesat üretecektir.

yeniden kanaat önderleri oluşsun.

Milletimiz onlara cidden inansın.

Önder, milleti zikzaktan çevirsin.

Doğru istikamete- barışa erdirsin. Hakka namzet ol