Yaklaştıkça, Cumhurbaşkanı seçimi kızışmaktadır. Bir yandan 16 yıldır halkın oylarıyla iktidarda bulunan, Türkiye’yi sahili selamete çıkaran, Oktay Sinanoğlunun değimiyle Türkiye’yi “Hayır diyebilen” bir seviyeye getirmiş mevcut Cumhurbaşkanı. Diğer yandan onu devirmekten başka amaçları ve programları olmayan, zoraki nikâhlı, dört benzemezlerin parti adayları. Bana göre; “Zayıf bir görüş ve hazır bir inat!” Bunları izleyip dinlediğinizde; Ali Sunal’ın “Güldür Güldür” veya Yılmaz Erdoğan’ın “Çok güzel Hareketler Bunlar” güldürü programlarını aratmayacak hareketler ve vaatlerde bulunuyorlar. Biri 70’li yılların kokuşmuş Ecevit politikalarıyla bir şapka takar ve meydana bir kamyonetle iner ve fakirlik edebiyatı yapar. Diğeri Che Guevara benzetmesinden gocunmaz. Diğeri ise ömründe örtü takmamış halkın örtüsünü istismar eder ve bir yaşmak bağlar. Biraz omurga, biraz ilke olsa daha inandırıcı olur ve halkın sempatisini kazanırlar sanırım. İnsanın kendisi gibi olması kadar güzel bir şey yoktur. Ahlak giderse, beka yok olur, ahlak yoksa beka yoktur.
CHP’ye baktığınız zaman, ne kadar AK Parti’nin artıkları varsa listesine almış, bununla ne kadar AK Partiden oy aşırabilirim hesabını güderken, diğeri ise, yıllardır siyasette ayar tutmamış birini İstanbul’dan bir bölgede 1. Sıra adayı göstermiştir. Bir diğeri ise ayrıldığı partinin, milliyetçi oylarına ve terör örgütü Fetö’nün müritlerinin oylarına göz dikmiştir. (Bu millet ‘16 Temmuzda ben başbakanım’ sözlerini unutmamıştır) Cüce ortakları DP’ye gelince, Necib’in; “Bir nar ağacı var, bir de darağacı / Namerde nar düştü, yiğide darağacı” sözlerini hatırlatır ve “Menderesin kemiklerini sızlatmaktan başka” bir şey yapmıyor derim. Bu yamalı ve çürük iplerle dikilmiş bu bohçayı ne kadar götürecekler?!.
Biri milletin karşısına çıkar, kanal İstanbul projesini iptal edeceğini ve gelirsem yerli otomobil çalışmalarını durduracağını söyler. Diğeri gelirsem hızlı tren göçü hızlandırdığı gerekçesiyle iptal edeceğini der. Yahu siz yıkmak için mi geliyorsunuz! Siz bu milleti ne zannettiniz? Bunu değerlendirmeyeceklerini mi sanıyorsunuz? Siz bu ittifakı kurarken tabanınızın sizinle hareket edeceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Halk sizden ilerde bunun farkına varmadınız mı? Tarihi değiştirebilenler, ancak ve ancak insanın kendisi hakkındaki düşüncesini değiştirmeyi başarabilmiş olanlardır. Onlar da siz değilsiniz! Halk siyasi katılımcılığın, kendilerinin tek başlarına hükümetin kararlarını etkileyecek tarzda faaliyette bulunabilme olduğunu biliyor. Mevcut Cumhurbaşkanının yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. İflas bir tüccarın yapacağı ne ola? Bence fotoğrafı büyük görme zamanıdır. Emperyalist güçlerin Türkiye üzerindeki oyunları ve spekülasyonları görmenin zamanıdır. Hataları dillendirmenin zamanı değildir. Necib’in değimiyle; “Bardak kırılırsa biz su içmekten vaz mı geçeceğiz?” Akif’in de dediği gibi; “Görünüp suret-i haktan kimi söylettimse, varsa biraz beyni olan: bu hükümet şu haliyle biçilmiş kaftan!”
Türkiye’yi uluslar arasında partner durumuna getirmiş, tankını, topunu, tüfeğini, helikopterini, otomobilini, uçağını ve gemisini artık kendisi üretecek seviyede, hava limanlarını, yolarını yaparak medeniyetini kurmuştur. Sosyal devlet politikalarıyla fakir, dul, yetim, hasta, yatalak, iyileştirme merkezleri, kreşler vb. cebi para görmeyen kimse kalmamıştır. Millet hastane kuyruklarından ve karnelerden kurtulmuş, ilaçlarını artık yerli sanayi üretimiyle kullanacak duruma gelmiştir. Siz milletin bunları değerlendirmeyeceğini sanıyorsanız kendinizi aldatırsınız. Bu duruma şahit olmayan gençler kışı görmediler ki baharın kıymetini bilsinler! Gençler baharınızın kıymetinizi biliniz, sonradan dövünmenin hiçbir faydası yoktur. Sizleri seçmen duruma getiren de yine bu hükümettir.
Bizde darb-ı mesel olmuş; “Botan beyi danışmanı Alo’ya, ben Osmanlı’ya başkaldıracağım ne dersin? Alo da beyim; keyfinize göre mi söyleyeyim, yoksa olacağı mı söyleyeyim! Bey keyfime göre değince, Alo; Osmanlı da kimdir onlar daha düne kadar hayvan otlatan yüreklerdiler. Sana gelince asaletin yeter. Başkaldırıyı başlatırsan millet asaletinize güvenerek fevc fevc rağbet edecek ve Osmanlının payıtahtına kadar durmayacaktır! Botan beyi; şimdi de olacakları söyle demiş. Alo; müslüman âleminin gözünde Osmanlılar ümmetin halifesidirler. Böyle bir teşebbüste bulunursanız, müslümanlar nezdinde siz asi konumunda olursunuz ve sizi yok etmek için cihat başlatacaklardır. Botan beyi, Alo başka bir şeyi söylemeye gerek yoktur ve lütfen sonunu da getirme demiş.” Irmağa karşı yüzülmez, depreme karşı durulmaz, Sessiz gelen halk yığınına karşı koyulmaz. Yürü yiğidim emin adımlarla! İkbal’ın değimiyle; “Eğer himmetin güçlü ise, en sert kayalardan akabilirsin. Seller için yükseklik ve alçaklık engel sayılmaz. Yol taşları, azimli bir iradenin efsanesidir, menziller, kat etmek onun imtihanıdır.” Allah’a emanet olun.