SİZDE BENJAMİN VAR MI?
Turgut Özal bulvarındaki İş Bankasına gelen müşteri sıra fişini alıp beklemeye başladı.
Biraz sonra sıranın kendisine geldiğini görünce gişeye yaklaşıp işlemini görevli personele söyledi.
Bu arada diğer gişelerden gelen bir başka personel arkadaşına “Benjamin var mı” diye sordu.
Olumsuz cevap alınca, diğer gişeye geçip bayana aynı soruyu sordu: “Benjamin var mı?”
Bu bilinmedik isim, müşterinin dikkatini çekmişti.
“Personel kendi aralarında şifreli mi konuşuyor” diye düşündü.
Aynı memur bu kez diğer gişeye gidip sordu, o personel kendisinde 3000 Benjamin’in olduğunu söyledi.
Müşterinin kafası karışmıştı.
Dolar, Euro, Sterling, Yen gibi paraları biliyordu ama, Benjamin’i ilk defa duyuyordu.
Dayanamayıp gişedeki bayana sordu:
“Afedersiniz, hepinizde bir telaş oldu, herkes “Benjamin var mı” diye sordu, bu Benjamin nedir acaba?”
Bayan gülümsedi ve şöyle dedi:
“Biz personel arasında dolara Benjamin diyoruz. Benjamin de doların üstünde fotoğrafı bulunan Amerikalı devlet adamı, mucit ve diplomattır.”
Adam teşekkür etti, çıkarken de kendi kendisine söylendi:
“Yahu bildiğimiz dolar ismi varken Benjamin deyip aklımızı neden karıştırıyorlar ki…”
ÇELİŞKİLERLE DOLU BİR ŞEHİRİZ…
Çarşıda, pazarda, bakkalda, markette kiminle karşılaşsak hepsinin ortak görüşü pahalılık ve artık parayla bir şey alınamadığı yönündedir.
Et’in, Domatesin, Biberin, Peynirin, Zeytinin yüksek fiyatından yakınan vatandaşlarımız, her gün ürünlere zam yapılmasından yakınarak zor günler geçirdiklerini söylüyorlar.
Hepsi haklılar.
Gerçekten durumu normal olan kişiler bile yüksek fiyatlardan yakınıyor.
Alım gücünün çok çok azaldığı, birkaç kilo alma yerine, sebzenin taneyle alındığı bir dönemi yaşıyoruz ama Batman gerçekten de şaşırtıyor.
Büyük bir kesim yüksek fiyatlardan yakınırken iftar saati ile iftar sonrasında bütün lokantalar, pastaneler, cafeler, AVM’ler ile mağazalar tıklım tıklım doluyor.
İşte çelişki burda.
Bir tarafta hayat pahalılığından yakınan büyük bir kesim, diğer tarafta bol para harcayan bir o kadar vatandaş.
Çelişkilerle dolu bir ülkede ve şehirde yaşıyoruz ama yapacak bir şey yok.
Sonumuz hayırlı olsun…