Zamanla gelişerek sanat haline dönüşen tesbih, erkeklerde daha çok erkekliğin sembolü olarak kullanılan bir aksesuardır. Her yaş grubundan insanın elinde görebilmenin mümkün olduğu bu aksesuarlar özel süreçlerden geçerek kullanıma hazırlanmaktadır.
Son dönemlerde bu sektöre artan talep beraberinde markalaşmayı da getirerek tesbih modellerinde çeşitliliğe ve kaliteye ivme kazandırmış, tesbih modelerine de maddi ve menevi değer katmıştır. Son yıllarda internet üzerinden yapılan satışlarla da bu piyasaya olan rağbet artmaya devam etmektedir.
Biz de tesbihlerin dilini ve dünyasını, renklerinin taşıdığı manayı, tesbih tanelerinin boyutu ve şeklinin ne anlam taşıdığını, nasıl bir öneme sahip olduğunu, tesbihlere olan bu yönelişin sebebini merak ettik. Bu merakımız bizi teşbihçilerin bulunduğu mekana çekti ve tesbih satıcıları ile tesbihlerin dili ve dünyasını konuştuk. Söyleşinin ilginizi çekeceğini düşünüyorum.
MİLYON YILLIK
Bizim Piyasayı belirleyen İstanbul Kapalı Çarşıdır. Milyon yıllık geçmişe sahip olan taşlar var. Binlerce tesbih çeşidi var. Öyle tesbihler vardır ki zaman geçtikçe kıymete biner ve bu piyasada çok ilgi görür. Gül, venge, narçıl, kuka, demirhindi, yılan ağacı, öd ağacı, abanoz, pelesenk, sandal ağacı ve kan ağacı kullanılarak üretilen orjinal tesbih modelleri ağaç grubundan üretilir. Kehribar, lüle taşı ve oltu taşı kullanılarak oluşturulan orjinal tesbih çeşitleri ise fosil grubuna aittir.
TAŞLAR ANTİKA
Doğal taş tesbih modellerinde en çok tercih edilen kaplan gözü, kehribar, akik, kuvars, oniks, ametist, oniks, hematit, ceyt, jasper, kalsit, oltu taşı, havlit, mercan, sedef, lav taşı, ay taşı, inci ve firuza taşıdır. Bazı modellerde tesbihler doğal taş dışında altın ve gümüş de içerebiliyor. Şu an piyasadaki en pahalı tesbih ise kehribarlardır. Halk arasında bilinen iki çeşit kehribar mevcuttur. Birincisi, tamamen doğal olan damla kehribar, diğeri ise laboratuvar ortamında yapılmış olan sıkma kehribardır. Ateş kehribarı, osmanlı sıkma kehribarı, zar kehribar gibi bilinen kehribarların tamamının ham maddesi sıkma kehribardır.
KEHRİBAR DEYİP GEÇMEMELİ
Kebribar’ın da Damla, Baltık, Karayip, Fosilli, Yakut ve Safir Kehribar gibi birçok çeşidi vardır. Kehribarın sarılığa, astıma ve strese çok iyi geldiği bilinmektedir. Mesela Damla Kehribar, ardıç ve çam ağacı familyasının salgıladığı reçinenin toprak altında 10 milyon ila 50 milyon yıl boyunca kalarak sertleşmesi sonucu oluşan fosilin işlenmesinden meydana gelir. Kehribar, başta baltık ülkeleri ve dominik bölgesi olmak üzere çeşitli bölgelerde toprak altından, denizden ya da bataklıktan çıkarılarak işlenmektedir. Kehribar, çeşitli takıların yapımında sıklıkla tercih edilmektedir. Takı ve aksesuar yapımında çok tercih edilmesinin nedeni doğallığı sağlığa faydaları ve toprak altında fosilleşerek günümüze kadar ulaşmasından kaynaklanmaktadır.
GRAMLA SATILIR
Bir taşın gerçek olup olmadığını anlamak tecrübe gerektirir. İşin içinde pişmeyi gerektirir. Ancak o zaman eline aldığın bir tesbihin kıymetli bir taş olup olmadığını anlarsınız. Gerçek taşlar altın gibidir gramla satılır.
KUKA, TROPİKAL AĞACIN MEYVESİNDEN YAPILIR
Tropikal bir ağacın meyvesinden elde edilen Kuka tesbihleri de en fazla tercih edilen aksesuarlar arasında yer almaktadır. Bu tesbihin orjinali ilk satın alındığı zaman kahverengi görünümdedir. Sürekli kullanımı ile zamanla koyulaşır ve parlak bir renk alır. Renginin değişmesi taşın orijinal olduğunu gösterir.
TESBİH TANESİ İNANCA GÖRE DEĞİŞİYOR
Tespihin 11, 33 ve 99 taneli olanlarını Müslümanlar, 108 taneli olanı Budistler, 33 ve 59 taneli olanları ise Hristiyanlar tarafından kullanılır.
DÖRT ÇEŞİT KESİM VAR
Tesbih tanelerinin çeşitli kesimleri vardır. Arpa kesim, damla kesim, kalem kesim ve kapsül kesim gibi…
EN İYİ KEHRİBAR UKRAYNA’DA
Usta işi tesbihlerin bu piyasadaki yeri ayrıdır. Kalitesi ve fiyatı da ustasına göre değişir. Tane kalibresi, imame bağlama tekniği, tesbih uzunluğu oranı kalitesini gösteren unsurlardandır. Mesela dünyadaki en iyi kehribar, Ukrayna başta olmak üzere Baltık Denizi ülkelerinden gelmektedir. Bu ülkelerdeki hammadde kehribardan yapılan tesbihler çok kaliteli ve kıymetlidir.
ÇAM KOKUSU VERİR
Ateş kehribarı eskidikçe değer kazanmaktadır. Bu kehribar çeşidi sadece işinin ehli ustalar tarafından yapılabildiği ve çam ağacı reçinelerinin fosilleşmesinden elde edilebildiği için fiyatları diğer kehribar çeşitlerine oranla daha da yüksek olmaktadır. Damla kehribar 3-5 saniye ısıtıldığında saf çam, çıra kokusu vermektedir.10-20 saniye ısıtıldığında çam gibi tutuşmaya başlamaktadır. Sıkma kehribar ise sert bir yapıya sahip olduğu için 10- 15 saniye içinde ısınıp kimyasal sert keskin bir koku yayar ve kesinlikle çam kokusu gelmemektedir.
TANELER AYNI TİPTE OLMALI
Doğal taşlar yapısı gereği pürüzsüz değildir, yüzeylerinde baloncuk ve çatlaklar vardır. Sahte taşlar ise bu tür detaylar barındırmaz ve az kusurlu olmasıyla dikkat çeker. Büyüteçle Bakıldığında farkı görebilmek daha kolay olur. Tesbih taneleri eşit boyutlarda ve aynı tipte olmalıdır. Tane delikleri de ince olmalıdır.
BAZILARI RENK DEĞİŞTİRİR
Yapay yollarla üretilen sıkma kehribar anlamına da gelen bukalemun tesbih renk değiştirir. Tesbih tutkunlarının genellikle en sevdiği modeller arasında yer alır. Bukalemun tesbihin en önemli özelliği ışık altında renk değiştirmesidir.
HİNDU İNANIŞINA DAYANIYOR
Boncukların dini amaçla ve duaları saymada kullanılmasına ilk olarak Hindistan'da, Hindu inanışında rastlandığı ve tesbihin ataları Hindistan'dan doğuya, sonra Ortadoğu'ya ve sonunda da Avrupa'ya yayıldığı söylenmektedir.
SIKMA KERİBAR DAMARLI OLUR
Sıkma kehribar ürünlerin taneleri daha dolgun ve damarlı bir görünüme sahip iken, ateş kehribar ürünler şeffaf ve pürüzsüz bir yapıdadır. Ateş kehribarı çektikçe kızaran tesbih olarak bilinir. Sıkma kehribar ise çektikçe daha tok bir renk alır.
EN PAHALI TESBİH MARDİN’DE
Mardin'de bulunan Kehribar Tespih Evi'nde dünyanın en pahalı ve değerli tespihleri satılıyor. Bazı tespihlerin değeri 400 bin TL'yi buluyor. Tesbih de bir kültürdür diyen tesbih severler; tesbih için, ‘Sabrın tanesi, efendiliğin semboldür’ diyerek noktayı koydular.