Çocukluğumun, öğrencilik yıllarımın ve de çalışma hayatımın geçtiği Batman’da, en işlek caddede yürürken bu şehre ne çok yabancılaştığım aklıma düştü. Kısa zamanda hızla olan değişime şaşırmış, garip duygular içinde etrafa bakınıyor kendi kendime, “Hey gidi dünya hey! Bir zamanlar Batman’ın sokaklarında dolaşırken karşılaştığım her on kişiden dokuzunu tanıyordum oysa şimdi onundan birini ya tanıyor ya tanımıyorum. Hangi ara bu kadar yabancılaştım,” diye söylenirken Batman’ın zemheri soğuğu, çamur deryası sokakları, kavurucu sıcakları, sivrisinekleri, bitmeyen tozu dumanı gözümde canlandı o günlere özlem duydum.

Bu hızlı değişim her ne kadar beraberinde sorunlar getirdiyse de bana göre Batman halkı, özünde var olan sevgiyi, saygıyı ve cömertliği yitirmemiş bilakis bu güzel meziyetleriyle kendinden söz etmeye devam ediyor ve Batman’ı çok daha güzel günlere götüreceğine inanıyorum, bu da beni mutlu ediyor.

Bu duygulardayken çocukluğumun bayramlarında şeker toplamaya gittiğimizde üzerinde Lord yazılı şekeri verdiklerinde nasıl seviniyorsam Melek Hanımla karşılaşınca aynı duyguyu yaşadım.

Hâl hatır sorma faslından sonra Melek Hanım, “Köşe yazısı yazar mısınız?” diye sorunca sanki bu teklifi yıllardır bekliyormuş gibi suyunu içtiğim, havasını soluduğum bu şehre güzellik katmak boynumun borcu düşüncesiyle hiç düşünmeden “evet,” dedim.

Gazete köşesinde yazmam için bana yer verdiklerinden başta Melek Hanım’a ve gazetenin yönetiminde bulunan herkese teşekkür ediyorum.

YAZMAK, daha güzel bir dünya yaratmaktır. Daha güzel bir dünya yaratmak umuduyla kalın güzellikle.