Tarihlerden beri insanlık barış içinde de oldu, savaş içinde de oldu.
İlk insan ve ilk Peygamber Hazreti Adem’den bu yana, daha doğrusu, Hazret, Adem’in iki oğlundan sonra, insanlık iki kutba ayrıldı.
Bu iki kutuptan birisi Habil idi.
Diğeri Kabil idi.
Habil masum ve mazlum idi.
Kabil zalim ve zorba idi.
Kabil keyfi için, zorba nefsinin isteğini yerine getirmek için Habil’i öldürdü.
O Habil ki, Kabil’e hiçbir zarar vermemişti.
Habil’in yaptığı sırf kıskançlıktandı.
Kendi sunduğu kurban kabul edilmemişken Kabil.
Kurbanı kabul edilen Habil’e düşmanlık beslemişti.
Habil-Kabil hadisesi Kur’an-ı Kerim’de geçer.
“Onlara Adem’in iki oğlu hakkındaki haberi gerçek olarak oku. Hani her biri birer kurban sunmuşlardı da birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, “Seni öldüreceğim” demişti. O da (Habil), “Allah sadece muttaki olanlardan kabul eder. Andolsun sen beni öldürmek için bana elini uzatsan da ben seni öldürmek için elimi uzatmam. Ben alemlerin Rabbinden korkarım. Ben dilerim ki sen benim günahımı da kendi günahını da yüklenesin ve cehennem halkından olasın. Zalimlerin cezası budur’ dedi.
(Kabil’in) Nefsi kendisini kardeşini öldürmeye yöneltti ve nihayet onu öldürdü; böylece ziyana uğrayanlardan oldu. O anda Allah bir karga gönderdi. Karga ona, kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini göstermek için yeri eşeliyordu. “Yazık bana, şu karga kadar bile olmaktan, kardeşimin cesedini gömmekten aciz miyim!” dedi; sonunda da pişmanlık duyanlardan oldu.”
(Maide Suresi,27-31)
Tüm haksız yere cana kıyanlar Kabil’dendir.
Haksız yere cana kıyanlardan Allah hesap soracak.
Ve her haksız yere cana kıyanlardan hesap sorulacağı gibi.
Haksız yere cana kıyanın günahından bir günah da ilk katil Kabil’e yazılacak.
Bu durum bir Hadis-i Şerif’te ifade edilir.
“Haksız yere öldürülen hiçbir kimse yoktur ki onun kanından Adem’in birinci oğluna bir pay ayrılmasın. Zira cinayeti adet edenlerin ilki odur” buyrulmuştur.
(Buhari, Müslim, Tirmizi, İbn Mace, Nesai)
Ey Olmayan İnsanlık Ey!
Neredesin?
Cinayetler, katliamlar, vahşet günbegün Dünya’da artarak sürüyor.
Neredesin?
İşte en son, işte son on gündür, terörist İsrail cinayet işliyor.
Göz göre göre, Dünya’nın gözü önünde.
Filistin halkına bombalar yağdırıyor.
Gazze’de sivil asker ayırmadan, çoluk çocuk demeden, yaşlı genç dinlemeden, kadın erkek düşünmeden bombalar atıyor üzerlerine.
Binlerce binlerce çocuk katletti terörist İsrail.
Ey Olmayan İnsanlık Ey!
Neredesin?
Binlerce binlerce anayı evlatsız, evladı anasız bıraktı terörist İsrail.
Ey Olmayan İnsanlık Ey!
Neredesin?
Binlerce binlerce genci, yaşlıyı, kadını acımasızca öldürdü terörist İsrail.
Ey Olmayan İnsanlık Ey!
Neredesin?
Ve o gözü dönmüş katiller sürüsü İsrail, ki ataları Kabil!
Tüm insanlığa düşmandır.
Ey Olmayan İnsanlık Ey!
Neredesin?
Ekinleri bozanlar İsrail’den.
Evleri yağmalayanlar İsrail’den.
Nesilleri ifsat edenler İsrail’den.
Her türlü melanet kaynağı İsrail’dendir.
Ey Olmayan İnsanlık Ey!
Neredesin?
İsrail’deki Sekiz Milyon sana kafa tutuyor.
Sen ki Sekiz Milyar nüfussun.
İsrail ki Sekiz Milyon nüfus.
Eğer Kabil’in neslinden gelen İsrail’e dur demezsen.
Yok olacaksın.
Sahi sen var mısın Ey Olmayan İnsanlık!
Terörist İsrail ve siyonistler yalnız Filistin’i değil, tüm Dünya’yı ateşe vermek isteyen Kabil’in torunlarıdır. Bunu anla ve gör artık Ey Olmayan İnsanlık! Ey İsrail karşısında suskun İnsanlık!
Seslenişimin en sonunda belirteyim. Terörist İsrail’e karşı duran her bir insana saygım vardır. Onlar İnsan’dır, İnsan.
Vesselam.